Bezm-i Elestüde belâ diyerek
Ellâh’a verilen sözümüz vardır
Dîni İslâm kisvesini giyerek
İkrâm ı İlâhi özümüz vardır
Dostluğu gör Ebû Bekir postunda
Riyâ kibir olmaz mümin kastında
Resûlü kibriyâ izi üstünde
Takip ettiğimiz izimiz vardır
Yalandır efendim her fenâ yalan
Gelenlerden varmı? Bir tane kalan?
Âlemlere Rahmet Resûle olan
Ecele teveccüh hazımız vardır
Hikmetle titreten nakışlarının
Tiksindiren müşrik bakışlarının
Münâfık, mürtedler yokuşlarının
Mukabili olan düzümüz vardır
Süfyân ordusuna, Mekke’den gelen
Hendek kazıp cenk etmeğe gidilen
Bedir’de, Uhud’da tatbik edilen
Resul uhdesinden tezimiz vardır
On beş asır öncesinden ver haber
Küfre karşı Ehl-i imân beraber
Kara günde şahinlerle devreder
Düşmanı çıldırtan bâz’ımız vardır
Türkün asaleti şeref şânında
Dîni için kurban olan canında
Dîn düşmanı ile CİHÂD anında
İnkisar etmeyen hızımız vardır
Yara eder sivilceyi kaşıyan
Meleklerle olmuş idi aşiyân
Cepheye; sırtında mermi taşıyan
Nene hatun vâri kızımız vardır
Çok büyük mel’anet var sûî zânda
Kendinle yaktığın ateşde yanda
Münkire müşrike karşı divânda
Başımız diktir ak yüzümüz vardır
Bismilleh deyince titretir ARŞ’ı
İlkbahar gelince yeşertir FERŞ’i
Yetmiş düvel olsun düşmana karşı
Elde şaşırtmayan kozumuz vardır
İSLÂMİ der: her gelenin gittiği
Verilen sürenin dolup bittiği
Yaratan Mevlâ’nın ihsân ettiği
Ezelden; tek telli sazımız vardır
Kayıt Tarihi : 10.12.2023 19:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!