Teyyare böceği, içme o suyu!

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Teyyare böceği, içme o suyu!

Teyyare eski dilde uçak demektir. Bunu biliyor muydunuz? Günümüzde artık pek kullanılmıyor bu sözcük. Yerine Türkçe olan uçak sözcüğünü kullanıyoruz.

Göklerde uçan Teyyarenin adını Türkçeleştirdik ama bir güzel böcek var ki, adını değiştiremedik. Teyyare böceği diyoruz ona hâlâ. Helikopter sineği ya da yusufçuk da diyorlar ona. Helikokter bu böcekten esinlenerek icat edilmiş.

Kaç gözü varmış bilin bakalın bu böceğin? Tahmin edin… üç mü, beş mi, on mu? Çıkın çıkın… Yirmi mi? “Yok daha neler. Yirmi gözü olur mu hiç bir böceğin? ” demeyin. Yirmi değiş, ell değil, yüz değil tastamam elli altı bin gözü var. Gözleri iyi görmemeye başlasa da gözlük almaya kalsa, yandı babası.
O kadar gözlüğe para mı dayanır?

Zar kanatlılardandır tayyare çiçeği. Görseniz bayılırsınız. “Mini minnacık bir şey olsam da şunun üsyüne binsem…” dersiniz. Siz miniminnacık değilsiniz ama karınca yavruları mini mimnacıktır. Onlar niçin sırtına binerek uçmazlar bilmiyorum Teyyare böceğinin. Bir gün bir karıncayı teyyare çiçeğinin sırtında uçarken göreniz her halde siz de çok sevinirdiniz.

“Benim bir teyyare böceğim var,” desem inanmazsınız. Ama gerçekten var. Daha doğrusu vardı. Her sabah bahçeme gelir, çiçeklerimin üstünde uçardı. Sonra da su kovalarının başına gider, oradan su içmek isterdi.

Ben ona her seferinde:
“Teyyare böceği, içme o suyu! ” diye bağırırdım.
Beni dinlemezdi. İçim titrerdi kovanın içine düşüp boğulacak diye.

Bahçeme kovaları, sular kesilirse çiçeklerimi sulayayım, diye koymuştum. Baktım sokak kedileri de susayınca gelip bu kovadan su içiyorlar. Sevindim…

“Su içsin,” diye boğulmayacağı kaplar yapmıştım Teyyare böceğime kâğıttan. Su doldurmuştum içlerine. Ne var ki, yaramaz böcek dönüp bakmamıştı bile benim kâğıttan su kaplarıma.

Her halde kovayı deniz sanıyordu o. Belki de yüzme havuzu sanıyordu. Belki de yüzmek istiyordu o kovada ama bakalım yüzmeyi biliyor muydu?

Bir sabah biraz geç uyandım. Bahçemdeki çiçeklerimi sevdim, konuştum onlarla. Gözüm Teyyare böceğini aradı ama ortalarda yoktu o.

Derken gözüm su kovasına ilişti. Su kovasında ne gördüğümü size söylemeyeceğim. İçiniz kaldırmaz.

Şu kadarını diyeyim:
Benim artık bir Teyyare böceğim yok.

“Keşke bahçeme su kovası koymasaydım hiç…” diyeceğim ama o zaman sokak kedileri nereden bulup içeceklerdi suyu?

Keşke sizin de bir teyyare böceğiniz olsa.
(16 Eylül 2009)

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 17.9.2009 12:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç