Duydum ki ölmüş Hürü ce
Biz Ali vardı ki nice
Muzaffer şehre göçünce
Köyümün tadı kalmamış
Yalan dünya bıktım senden
Beni yâre kul eyledin
Tarak girmez saçım vardı
Genç yaşımda kel eyledin
Tahsin Kurtbeyoğlu'na
Kurtbeyoğlu denen yiğit adamın
Kendi gitti adı kaldı burada
Adaletle hüküm sürdü üç sene
Vatan sevdasıyla gittin askere
Görevini ifa ettin Mehmet’im
Şahadet şerbeti içerken bile
Düşmana dersini verdin Mehmet’im
Senelerce karaları bağladık
Beraberce çile çektik ağladık
Et tırnak misali uyum sağladık
Bu ayrılık şimdi niye Mehtabım
Keklik gibi ötsem Meydan Dağından
Sesim nazlı yâre duyulur mola
Sokulsam sessizce varıp yanına
Sevinip boynuma sarılır mola
Karı eridi mi yüce dağların
Özledim gülünü bahçe bağların
Hasretinle geçti gençlik çağlarım
Nazlı yârim canın sağ mı nerdesin
Gazel oldu ağaçların dalları
Dolaştım gezdiğin tozlu yolları
Senin için aştım karlı dağları
Geçen yıl bu zaman mektup yazmıştın
Gelmedi cananım nerede kaldı
Saklasın diyerek haber salmıştın
Gelmedi cananım nerede kaldı
Kalesinde kıldım namaz Kudduside ettim niyaz Çarşısını gezdim biraz Güzel yerdir Niğde ili
Pazarı var Yeşil Bor’da İnsanları toplar hurda Katkı sağlar bütün yurda Güzel yerdir Niğde ili
Ulukışla istasyonu Orda vardır demiryolu Yeşillikte sanki Bolu Güzel yerdir Niğde ili



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!