Bu yazdığım satırlar şiir değil,
İftar bismillahı sonrası, kahve yudumunda can bulmuş yüreğin yanıp kül oluşudur...
Kokusu buharında, mor fincan içinde aşk, bir yara...
Kuşun gözünden süzülen yaşları, ve ma'mur bir özlemin hicivsel söyleyişleri...
Ehline düşmemiş aşk cehennemdir,
Gel şimdi otur karşıma bu kahveyi iç ve beni tevsir et,
......yüreğin hıçkırık hıçkırık ağlasın...
Ben, bir yara sevmişim,
İçinde uçurum,
Baharlar kokulu tomurcuğum,
İşlenmemiş cinayetler gölgesi, bu benim gönül burcum...
Âhh çeksem âhlarım lâmekân geceyi bir fiskeyle yakacak...
Kan buğulu camların dudakları titreyecek...
Esmer yüzlü şehrin üzerine, bir cümle sözle okyanuslar devrilecek...
Ehline düşmemiş aşk cehennemdir,
Gel şimdi otur karşıma beni tevsir et...
Yok mu bu şiiri okurken sar/hoş olacak...!!??
Şarkılar kısadır, kahrolası çöl rüzgârı öldüğüm yerden esecek...
Bu aşk, bu şehrin sokaklarına boylu boyunca şiir yazdırır...
Bu sevda girdap gecelerin ciğerini söktürür...
Ehline düşmemiş aşk cehennemdir,
Gel şimdi otur karşıma beni tevsir et, için yansın...
Bu aşkın külleri denizler ötesine savrulsun...
Kayıt Tarihi : 16.3.2024 01:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!