...
Belli ki bir derdin var-yoksa
Bu kadar uzun sürmezdi uykuların
Savaş açmazdın aynalara
Çünkü sen savaşlardan korkardın
Hücrelerin en cesur askerlerindi
yatağını, yorganını evde bırakmışsın
ekmeğini, suyunu sofrada
bir çakmak birde sigara çıkmış cebinden
belli ki avuçlarını ısıtmışsın kış günü
sigaranın ateşini savururken rüzgara
düşüp kaldığın yere bırakmışsın külünü
yüzün gökten kar misali yağsa
gözlerin üzerime bir çığ gibi düşse
ellerin buzdan heykel olsa
nefesin karakış ayaz üflese
ne fayda!
soluğum soğukta demlenir
Dokunduğumuz güller elimizde solmadan
Gezdiğimiz yollar ayaklarımıza dolaşmadan
Gece ve gündüz birbirine kavuşmadan gel
Vazgeçtim dediysem de nar açan yanaklarından
Ayrıldığımız gün aynı gece, sen yine bana gel.
Dudaklarıma zehir diye sürdüm adını
Yaşadıklarımız zaman zaman gelse de hatırıma
Hayatımın, yaşanmış en kötü anısı saydım seni
Unuttum ben bu aşkı sana yemin billah.
Ayrılığın olsa da hüsranla gidişi
beni bu âleme karakul ettiler
yaş demeden
yâr, yolunda kurban eylediler
öyle bir sevdaya düştüm ki
adıma kahır soyadıma keder dediler.
Eğer açılacaksa tüm muslukları gözlerimin
Senin için dolup taşmalı bu denizler anneciğim
Ve ortasında, senden ayrı yaşamak varsa denizlerin
Al beni yanına kıyıya vuran yunuslar gibi anneciğim.
Eğer kapanacaksa tüm lambaları gözlerimin
Farzet ki
Sen yeryüzünde bir karış topraksın
Bense bir karış toprakta ağacım anne
Sen yeryüzünde dört mevsimsin
Bense dört mevsimin bir sürgünüyüm anne.
Sen! köyümün kadını;
Kar erir,düşer dereye,üşümez mi ellerin
Ekin savrulur bucağa Kurumuz mı dilin
Bir ömür yeter mi seni yormaya.
Sen! köyümün kadını;
Zamanında yetişemeseydin rüyalarıma
Çırpınıp durmasaydı hücremde hayalin
Boynun bükük uyanmasaydın karşımda
Pencereme yansımasaydı mazlum halin
Bir gün bile uzak kalamazdım sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!