Tevbe..(kandil'e) Şiiri - İrfan Bakırcı

İrfan Bakırcı
308

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Tevbe..(kandil'e)

Tevbe..(Kandil'e)

sıkıldın mı tevbe etmekten Hakk'a
bırak vebâllerin geride dursun.
Yaradan'ın affı vardır mutlaka,
yeterki O'na açık bir elin olsun.

bin kere bozsan da yine tevbe et,
yeni geldin âleme cahildin farzet,
cehennemden har değil hiçbir felaket,
dua et yüreğin umudu bulsun.

el aç Yaradan'a etmeden bin âh.
kalbin saadeti huzuru bulsun.
bir katre imanın örter bin günah.
yeter ki Hakk'a açık bir elin olsun.

İrfan Bakırcı
Kayıt Tarihi : 7.9.2006 18:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


aslında dörtlük yazmak pek tarzım değil ama içimden bunlar geldi bu mübarek akşamda...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Sn.Mehmet BİNBOĞA,

    İlk üç maddeyi not aldım.

    İlk maddeye değil de, sonraki iki maddeye aynen katılıyorum. İlk maddede noktalı virgül kullanılabilirse de ben kullanma gereği duymuyorum. Teşekkürler...

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Sn.Mehmet BİNBOĞA,

    İlk iç maddeyi kaydettim. Aynen katılıyorum. Teşekkürler...

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    'Bağlaç - virgül ilişkisi

    İzdüşüm Yayınları'ndan Ayşegül Yurdaçalış, 24 Nisan tarihli mektubunda şöyle diyor:
    '(...) Sorumuz (ve sorunumuz): 'ama', 'fakat'
    ve 'çünkü' gibi bağlaçların önüne virgül gelip gelmediği, bunun kesin bir kuralı olup olmadığı ve eğer varsa, bu kuralın çeşitli bağlamlarda değişiklik gösterip göstermediğine ilişkin. Bu konuda fikir edinebilmek için Bilge Karasu, Samih Rıfat, Roza Hakmen ve Fatih özgüven gibi, Türkçesine güvendiğim bazı yazarların metinlerini ve çevirimetinlerini taradım; sizin Türkçe Sorunları KılavuzuÔnuzda bu konuda kendime bir ipucu aradım, fakat ne yazık ki kendim için doyurucu ve karşımdakini
    de ikna edici bir sonuca ulaşamadım. (...)'
    Gerçekten de, imla kılavuzlarında ve dilbilgisi kitaplarında bağlaçvirgül ilişkisi
    konusunda 'kesin' bir kural bulunmuyor. Başlıca üç imla kılavuzunda durum şöyle:
    Ana Yazım Kılavuzu, bağlaçvirgül ilişkisi konusunda herhangi bir sınırlama getirmiyor (Adam Yay., s.54-55).
    Bana göre en iyi tavır bu. Aşağıda açıklayacağım.
    Dil Derneği'nin Yazım Kılavuzu, virgülle ilgili bölümünde, belirli birkaç bağlaç için virgül sınırlaması getiriyor: ''ve, veya, ya, ya da, ile, ki' bağlaçlarıyla ulaçlardan önce ve sonra virgül imi kullanılmaz.' (s.62)
    AKDTYKTDK'nın imlâ Kılavuzu ise, öncesinde ve sonrasında virgül kullanılmayacak bağlaç sayısını üçe indiriyor: 'Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de, sonra da virgül konmaz.' (s.54)
    Görüldüğü gibi imla kılavuzlarında, Yurdaçalış'ın sorduğu üç bağlaç (ama, fakat, çünkü) ve benzerleri için virgül zorunluluğundan ya da sınırlamasından söz edilmiyor. Buradan çıkarabileceğimiz sonuç, bu konuda genel, tümükapsayıcı bir kural olmadığı, gerek duyduğumuz durumlarda bağlaçlardan önce ya da sonra virgül kullanabileceğimiz olmalı.
    Her durumda virgül gerektirir diyebileceğimiz
    bağlaç yok mu hiç? Bazı sözcüklerin, örneğin
    'ancak' sözcüğünün, biri bağlaç olmak üzere birkaç anlamı var. Bu tür sözcükleri bağlaç olarak kullandığımızda, zihnimizin diğer anlamları devreden çıkarmasını kolaylaştırmak
    için virgül gerekiyor.
    Bağlaçlardan önce ya da sonra virgüle genellikle hangi durumlarda gerek duyarız sorusu içinse, virgülün kullanım yerleriyle ilgili olarak kılavuzlarda verilen diğer açıklamalara bakmak aydınlatıcı olabilir.
    İlk elde bağlantı kurulabilecek durum, virgül yoluyla vurgulama olanağının bağlaçlar
    için de kullanılabileceği oluyor. ikincisi ise, bağlacın hemen sonrasında bir aracümle ya da arasöz (sözcük öbeği) bulunması: Aracümleleri ve arasözleri bir çift virgül içine almanın da kitapta (kılavuzlarda) yeri var. Bu tür virgül çiftleri, bir tür ayraç işlevi görüyor. örnek: 'Anneannem gelemeyecek, çünkü, size söylememde herhalde sakınca yoktur, hastalığı epey ilerlemiş durumda.' Burada, cümlenin hangi ritimle okunmasını istediğimize bağlı olarak,
    'gelemeyecek'ten sonra nokta ya da noktalı virgül de kullanılabilirdi. Buna karşılık,
    'size söylememde herhalde sakınca yoktur' aracümlesi olmasa, 'çünkü'den sonraki virgüle gerek olmayacaktı.
    Aracümle ya da arasöz öncesindeki bağlacın, Yazım Kılavuzu'nda sayılan 've, veya, ya, ya da, ile, ki' bağlaçlarından biri olması, sonucu değiştirir mi? Değiştirmesi için bir neden bulmak zor. Bu bağlaçlardan sonra da, anlam karışıklığını önlemek, bağlacı vurgulamak, bir aracümleyi ya da arasözü ayırmak gibi amaçlarla virgül kullanmak gerekebilir. Yukarıdaki örneğimiz, 'Annem ve, size söylememde herhalde sakınca yoktur, hastalığı epey ilerlemiş olan anneannem de gelemeyecek' biçiminde de olabilirdi.
    Yeri gelmişken, aynı gerekçelerin bağfiiller (ulaçlar) için de geçerli olduğunu, bağfiillerden sonra virgül kullanılmaz diyen Yazım Kılavuzu'na katılmadığımı belirtmeliyim. Bağfiillerden sonra virgül kullanmak gerekip gerekmeyeceği de cümlenin içerdiklerine ve yazarın amaçlarına bağlı. Tıpkı 'gibi' sözcüğünden,
    '-in' tamlama/iyelik ekinden,
    '-ken' ekinden, 'nedeniyle'
    anlamına gelen '-den' ekinden sonra virgül kullandığımızda ve kullanmadığımızda farklı anlamlar elde ettiğimiz gibi, bağfiilden sonraki virgül de anlamı değiştirebiliyor.'

    Necmiye ALPAY

    “Dil Derneği'nin Yazım Kılavuzu, virgülle ilgili bölümünde, belirli birkaç bağlaç için virgül sınırlaması getiriyor: ''ve, veya, ya, ya da, ile, ki' bağlaçlarıyla ulaçlardan önce ve sonra virgül imi kullanılmaz.' …”

    Ben de bu kuralı kabul ediyorum.

    ***
    MANA kediler için kullanılan bir söz... Üreme zamanındaki kedilere MANA KEDİ denir.

    MÂNÂ, ANLAM...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Yücedağ
    Mehmet Yücedağ

    Şimdi efendim, yeri değil belki ama bir fıkra paylaşmak istiyorum. Fakat fıkradan sonra bir bağlantı kurmaya çalışacağım. Efendim 'Temel bir kasabada karpuzculuk yapmaktadır. Bir grup gazeteci de 'kadınlar ne ister'? sorusuna cevap aramaktadırlar ve Temel'in bulunduğu kasaba, o günkü araştırma mahalleridir. At arabasının üzerinde Temel'i gören gazeteciler sormuşlar Temel'e; 'beyfendi, sizce kadınlar ne ister?' diye... Temel'in cevabı son derece ilginçtir ve 'vallah benden karpuz isteyiler' demiş!' Temel'in bu cevabı, kadınların aslında gördüklerini istedikleri olarak yorumlanabilir. Yani somut olarak o an alınabilir yani satın alınabilir her türlü şey kadınların ilgi alanındadır ve onu isteyebilecekleri kişinin kim olduğunu bilmelerinden dolayı, bunu elde etmeleri genellikle olasılık dahilindedir. Zira neyi kimden isteyeceklerini çok iyi bilmektedirler!... Şimdi, mübarek gün ve gecelerde kadınlar ve erkekler tek ortak paydada sadece müslüman devletlerde de olsalar buluşabilmektedirler, o da elbette ki isteklerini sağlayacak varlığın, ilk defa ikisinin birden farkında olmalarıdır. İşte garibim erkeklerin neyi kimden istemeleri gerektiğini bildikleri bu yegane gün ve gecelerde maalesef ki istedikleri de çoğu zaman verilmemektedir. Bu nedenle bu gün ve gecelerde ister istemez erkekler tarafından yazılan şiirler, müzik eserleri daha fazla olmaktadır, zira sadece o gece ve günlerde bu şansa sahiptirler. Bu nedenle bu gün ve gecelerde erkekler daha çok dua ettikleri gibi daha çok şey de üretmektedirler. Yani velhasıl-ı kelam yukarıda şairin de belirttiği gibi aslında hiç te şiir sayılmayan bu metnin tek çıkış noktası bahsettiğim bu sebeptir. Bu nedenle yoruma gerek bulunmadığı gibi şiir olarak değerlendirilmesi de söz konusu değildir. Saygıyla Mehmet Yücedağ

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Şimdi..bu şiiri gűnűn şiiri őneren dàhil, şiiri ve içeriği vs. bir kenara bıraktık, imlà hatalarını işlemeye başladık. Dersimiz şimdi imlà yarışı.. ve noktalama işaretleri… Kiminki doğru ise o kazandı edebiyat yarışını…

    Tabii gerçek edebiyat işlevinin tam işlenmediği yerlerde bunlar kaçınılmaz…Neyse..Içerik olarak bana pek bir şey ifede etmeyen bir şiir..Tabii yazarına saygıyla…

    Ancak bakalım biz başka ilhamla şiir yazarsak ona saygı ne derce olacak? Tabii bu sorunun cevabını bana değil őnce kendinize yanıtlayın…
    İnanç içsellikte ve Tanrı- ya da Allah ile kişi arasında olunca şu içerikte şiirlerde yazılabiliniyor..

    Saygıyla..


    Yanarsın

    Buldunsa erdemi kepi üstünde
    Dar simgesi varsa başın söylesin
    Zihin ikinci kat mıdır fesinde
    Girdinse zeminde, kaza yanarsın

    Giderse zehirli duman yakana
    Can diri bir tabut mezar yalvarsın
    Boş içi kendin kul sanan bakana
    Kandınsa yuvada, ırza yanarsın

    Dinciyse kulun da bakın sözüne
    Nankörse insan der, peki sen nesin
    İç temizlik tamdır vicdan dininde
    Erirse buz dağın, güze yanarsın

    Sanaysa inancın bu bağırma ne
    Top yeküne sin de hesabın sensin
    Senin tapun sana bundan bana ne
    Cennetse huri çok, kıza yanarsın.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

İrfan Bakırcı