(Shakila Ghoghaye Setaregan... Üçüncü Aşiyanım, bu sefer Gediz’e yapılırken...)
.....
Akdağ, Mızraklı, Muratdağı ayazıyla öksürürken,
Gizlice ağlıyordum, Kozan ve .... içimden sökülürken
Verene, vermeyene... Vereceğe, vermeyeceğe şükrettim
Aşiyanımızın yolu açıktı, üstünün betonu dökülürken...
.....
Karakütük Aşiyan’da 13.01.22 – 18.59
.....
Kimi dağlardan, dağlara vurur kendini
Kimi denizlerden denizlere döker derdini
Nasıl gülünür ardından, bırakıp gidenlerin
Kim nasıl çıkarır boynundan, kader kemendini...
.....
Hep bir gıpta, imreniş, balıklara, kurtlara, kuşlara
Tevatürler muhtelif... Başlar; çarpılır,taştan taşlara...
Ve şeytan... Bir Adem ile Havva, Dünya sürgünü,
Şems’in ardından Mevlana... Sırlanır sırlar, kamışlara...
.....
Az önce düşümdeydin... Yanağından bir hüzünlü öpüş
Sen gene gidiyordun... Bende kör olası ezik bir sönüş...
Galiba alınlarımızda kazılı, hep bir noksanlık, yarımlık,
Yaratanın muradı olmalı; yalnızlıkla, acizlikle diz çöküş...
.....
Çok şükür yaşıyoruz... Gediz şırıldıyor, kuşlar süzülüşte,
Nedenlerim, nasıllarım hiçliğim, cevapsız bir acı gülüşte...
Ne dersin ey kutlu Kam, burası Ötüken, ben Kürşad değilim,
Yılgın Yağmur’a Tengrinin armağanı; ocağından bir gün işte...
.....
Karakütük Aşiyan, 15.01.22 – 09.45 Y.Y.
.....
Mahlasımız:
...................
Şair mair, yazar mazar, üstat müstat, usta musta, hatta çırak mırak olamayan daima noter tastiksiz lav püskürmelerini paylaşan, fakiriniz;
Dedeoğlu Aşiyansız, Yılgın Yağmur
...............................................
Kayıt Tarihi : 15.1.2022 10:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!