tevarih-i osmanîye derkenar

Mustafa Yılmaz 8
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

tevarih-i osmanîye derkenar

tevarih-i osmanîye derkenar

ı/ gencosman

mervidir ki
bağdat’ın kapıları açılmadan önce
bir gencosman’ın önünde
kapanmış yedikule’nin kapıları
bir gencosman’ın üstüne
alaca karanlıkta
kişnemiş serâzad kahkahalar
yâr-u ağyar dilinde
yorgunu yokuşa sürmek için

düşmüş kanın namusu kızıllaşarak
on sekizinde bir osmancığın üstüne
günlerden cuma vakitse akşamdır
kara davut paşa ve avanesi
çullanmışlar ölümüne
sıkboğaz ederek kesmişler sesini

soluğu yedikule’de yorgunmuş
gençliği ise bir sürme gibi gözlerinde
nâm almış kâm almamış dünyadan

ne kadar da benziyor her şey
birbirine ne kadar benziyor

tarih bin altı yüz yirmi iki

ıı/ nef’î

beyitin iki ağızlı kılıcını
sararmış kağıtlarda bileyen
erzurum hasankale’den nef’î’yi
murat namında bir adam
ki sultanlığı da vardır
demiri kesen emriyle
ayyaşlığı yanında
önce boğdurur hicvin hokkasında
sonra attırır boğazın sarhoş sularına

nef’î ince bir sazdır
karışır gider martı çığlıklarına

ne kadar can sıkıcı
şâirin ölümü
böylesine tuhaf ne kadar
sarayda beslenip semirirken ûdeba

tarih bin altı yüz otuz beş


ııı/ selimi sâlis

sözler azmış gidiyor
sebeb-i vücûduna dair
dilimde eski zamanların
haremde cariyeler rakkâseler
garp nizamiyle nizam-ı cedid sokaklarda
nizam-ı cedid’in lâzımı irad-ı cedid
sultan’ın gizli komitasında kethüda ibrahim’in
mutfak masrafı yüz elli bin altın
saklanır yirmi yedi demir kasada
hüseyin paşa’nın serveti
şaraplar macar ve fransız mâmülü
ol vakit varolmuş derûn devlet mazimizde

kabak patlamış başına nihayet
karanlık bir şimşirlikte
re’fet hanımın gözleri önünde
çığlık çığlığa selimi sâlis
kılıcın namusu ile birlikte düşmüş
sûz-i dilara makamında

tarih bin sekiz yüz sekiz
ıv/ aziz sultan

sûret-i haktan görünerek
tuz ve ekmek hakkı için
kasem üstüne kasem
levanten yüzlü adamların dilinde
adamlar ki akılları üç otuzunda
şeyh’ül islam hayrullah efendi
serasker hüseyin avni paşa
başlarında sadrazam namında bir adam
ahirinde adliye nazırı
mütercim rüştü paşa kabinesinde
adı mithat ünvanı paşa
sultan aziz’in kanına susamış

önce katline ferman biçmişler
kancık bir tertiple ve
fail-i meçhule kurban edilmiş
dolmabahçe’de abdülaziz
sonra intihar süsü altında
nümâyişlerle
şayia vermişler halka
ağır ağır konuşmuşlar
dillerinin kemiği yokmuş lâkin
dillerini üstüpüyle siliyorlarmış

tarih bin sekiz yüz yetmiş altı

20/04/2003
edirne

Mustafa Yılmaz 8
Kayıt Tarihi : 17.5.2003 21:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yılmaz 8