Mızıkçı bir Pazar uğradım çocukluğuma
virane sokaklar buldum ve yıkıntılar
hâlâ bir bodrum kat rutubetinde soluyor
adam boyu yaşadığımız sıkıntılar..
Bugün soylu günahlar avuçlarken gövdemi
yaslandığım o pis ama sıcak duvarları hiç unutmadım
ve bir avuç sağanağa azmettirdim kendimi…
Kanlıca
Asima AzraKayıt Tarihi : 24.4.2006 14:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Asima Azra](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/24/tetiklem.jpg)
Anlayacağım bunun nedenini zamanla...
Bu seferkine ben de girdim,biraz hava buldum..
tam bir şiir bu.
ama dvm ediyor
ilginç deneyim adıma
ve (ama)cok guzel
her bir dize- apayrı anlamlar tasıyor kendi içinde-bence. ama ucuncu dizeden olaya dahil etmeye baslıyor gibi. kısa ama cok etkileyici. iz bırakıcı
Alandan çok belki de bir manyetik alanla tarif daha doğru olur şiirin doğduğu veya durduğu yeri.
Bir kağıda demir tozlarını koyarak altından mıknatısı yaklaştırdığınız zaman ne acaip figürlerle karşılaşırız. Eğer bu figürlerde simetri hissi olsa en çok ebru sanatı yaklaşabilmiş diyeceğim mıknatıs sanatına.
İyi bir şiir yaklaştığında bir mekandaki insanlara ruhlarda bir mıknatıs alan etkisi ile aynı kıvrılışları elde eder diye düşünüyorum.
İyi de ne alaka demesin kimse.
Peki bir şiirin mıknatıs olabilmesi için ne gerekir ..
Kutupları ,zıt kutupları olması gerekir, N ve S denilen
mazicilik üzerine salt mazicilik üzerine şiirler yok mudur.
belki böyle bir şiire mazicilik akımının en önde gelen ve aynı semt için şiir yazmış olan yahya kemali örnek verebiliriz.
Girişini hatırlatmak istiyorum.
Günler kısaldı ,Kanlıcanın ihtiyarları
Birbir hatırlamakta geçen sonbaharları
Şimdi Sn Azranın şiirini bir geçmiş zaman , bir maziperestlik, bir mumyacılık sanatı olarak alabilirmiyiz
Bence şairin asıl derdi gelecek zaman..
Daha şiirin başına koymuş bunu. muharrik güç, tahrik dişlisi anlamına gelmek üzere tetiklem demiş.
Bu yönüyle kendisini ızdırapla pişiren bir semt ve mekandan almış ateşlemesini şair. O semtin izbe loşluğuna tekabül eden yaşantısını ,saçakaltı sağanaklarıyla dengelediğini ve kendisinde mıknatısın bu çirkin içinde büyüyen güzellik duygusunda oluştuğuna inandığını söylemiş şiiri ile.
Şair bugününün tahlilinde de paradoksal yani iki uçlu olduğunu itiraf ediyor 'soylu günahlar ' demek suretiyle..
Şiir bu yüzden Şairini kedi gibi yapan bir sanat. İlham faresi insanı hangi yöne sıçratır bilemediğimizden her yöne açık bir dikkatli kedi gibi olmak durumunda bırakır bizi.
tebrik ve saygılarımla
Bunları yaşadığın yere gidip o kokuyu tekrar duymak insana neler yaşatır çok iyi bilirim. Sana daha önce söyledim Pinokyo'm, şükredelim geçmişe göre biz cennetteyiz.
Geçmiş yaşandı ve belleklerimizde bir yerde saklandı anılar. Şimdi geleceğimizin güzel kaydedilmesi için belleğimize, mücadele etmeliyiz.
Yüzündeki gülümsemeyi kaybetme olar mı?
Görüşmek üzere...
Y.S.Gepetto'n.
TÜM YORUMLAR (11)