Köleci sisteme gelene kadar doğada alçak ayı, salak kertenkele, namussuz maymun, şerefsiz arı, müfteri inek, vicdansız bir sincap, çok vicdanlı bir kurt gibi en aşırı uçlar içinde alçalan; en aşırı uç içinde yükselen veya yalancı olan hemcinslerimiz de yoktu.
Kolektif birim zamanlı süreçler, köleci sistemle birlikte; alçaklık, yükseklik, vicdanlı, vicdansız, edepli, edepsiz, şerefli, şerefsiz gibi kavramların söylem dili eşliğinde kendi öznel çelişkileriyle ortaya çıkmıştı.
Şerefsiz doğan kimse olmadığı gibi şerefle doğan kimse de yoktu. Ama kişiler içinde yaşadığı köleci sistem ile birlikte şeref kazanıp şeref yitiriyordu. Genelde, zenginlikle, efendi olukla davrananların tutumu şerefliydi. Şerefi zengin ve fakir olana da yaysalar genelce bir söylemle de söyleseler bu doğru değildi.
Şeref ve şerefsiz oluş; soylu ve soysuz oluş, asil ve asil olmayan, öznel dünya anlaması içinde ve görünüşte zenginlik ve fakirlik karşısında bir ayrışma bir seçme ayıklamaydı.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta