Hemcinsimizin dünya üzerinde belirdiği 6 milyon yıl önceden 4500-5000 yıl öncesine kadar ne zenginliği vardı ne fakirliği vardı. Ne de ortam da zenginlik, fakirlik algısını verecek bir anlama, adlandırma, eylem ve ilişkince düşünme vardı.
Hemcinsimizin insan olduğunda da zenginlik, fakirlik algılı kavramı ve çelişkili bilinci yoktu. Zenginlik fakirlik insana insanlıkla da bulaşmamıştı. Bunların yanında insana hemcinsimize "zenginliği ve fakirliği size kader tayin ettim" diyen de yoktu.
Avcı toplayıcı sosyal tikel yaşam içinde hemcinsimizin karşısına aslan çıkıyorsa kurtulma, savunma, kaçma, gizlenme vs. gayretleri dışında; aslan karşısındaki kişinin, pençe ile canı arasında son deme kadar kurtulma çabası dışında yapacağı hiçbir şey olmadığı gibi teslimiyeti de yoktu.
Aslan pençesindeki kişiye ne kurtulma yap diyen bir ilahi ses vardı. Ne de "bre dinsiz imansız bu bir takdirdir; takdire karşı gelinmez, aslana karşı savunma yapma" diyen doğa üstü bir ses vardı. Zaten böyle bir anlayış, doğa üstü ses olmazdı.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta