ıtır kokulu bir akşamüstü serenadında çığlıkları yayıldı martıların
kırık dökük sevişmelerimizin serzenişiyle
suya bıraktım izlerini dudaklarının dingin rüzgarların kulağıma fısıldadığı şarkıda
nihavent bir kuş ötüşüne vuruldu yüreğim
ağlamaklı bir inleyiş sırtımda
neyzenin üflediği ilahi doldu gönlümden içeri
“ey eros! lime lime et beni”
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim