Teslim etmiş ruhunu Şiiri - Kamil Türkoğlu

Kamil Türkoğlu
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Teslim etmiş ruhunu

Gecenin sessizliğini
Selime kadının feryadı yırttı

Koşun be koşun komşular
Hatça düşük yaptı

Geçen sene evlendirmişti
Ne zorluklarla küçük oğlu Saffet i
Karşı köyden garip Alinin
Büyük kızı Hatice ile
Yağmurlu bir gündü düğün günleri
Deredeki selden korkmuştuk
Gelin almaya giderken

Çok sene önce bir hıdrellez günü
Kocasına da yıldırım çarpmıştı
Tarlada karpuz ekerken
Tek başına büyütmüş oğullarını
Büyük oğlu Selim kısman felç olmuş
Çocukken yüksek ateşten
Askere aldılar bir günlüğüne
Devrisi gün köye dönerken
Babasının mezarına gitmiş
Askeri elbisesiyle
Dimdik durmuş kabrin ayak ucunda
Gör baba gör oğlunu gör diyerek
Dualar etmiş saatlerce
Selime kadın anlattıkça ağladı
Göz aydınlığına gittiğimizde

Film seyreder gibi geçti göz önümden
Selime kadının evine koşana kadar

Battaniye ye sarmış upuzun yapırmış
Odanın ortasına Hatice gelini
Sapsarı kesilmiş yüzü
Yarı açık gözlerinden
Kulağına süzülmüş yaşlar

Dayan gelin kızım dayan diyerek
Sıvazlıyor gelininin yüzünü

Arabanın arka koltuğunda
Yastık yaptı dizini

Selim koşuyor düşüyor kalkıyor
Çırpınıyor anasının peşinde

Ara ana ara komutanımı ara
O beni çok sevmişti asker ocağında

Duymazdan gelen anasına
Daha da yükseltiyor sesini

saffet pazarcılık yapardı
Mala gitmiş daha yenice Aydına

Bilirsin sana güvenirim
Dikkatli git oğlum panik yapma
Paran varmı cebinde
Eğilerek kulağıma söyledi
Gün görmüş babacığım

Geldik hastaneye gecenin bir yarısı
Yanan yüreğinin sesiyle Selime kadın
Sen bilirsin oğlum buraları
Aldırıver gelinimi içeri

Hiç bir şey demeye derek kalmadan
Sedye ile aldılar acil servise

Geceyi sabah etti gözlerini kırpmadan
Elinde tespih dilinde dua
Yüzünde gül goncası
Selime kadın sığınmış yaradana
Oğlu Saffet de geldi öğleyin hastaneye

Sonraki senelerde Hatça gelin kızının
İkiz oğulları oldu
İsimlerini de Selime kadın
Hasan ve Hüseyin koydu

Selime kadının dizlerinden zoru var
Belide bükülmüş biraz
Yılların yorgunluğundan
Görünmüyor bahçede eskisi gibi artık
Yaşı da çok değildir der
Anam her konuşmasında

Mancarlı pidesini ekşimekli lokmayı
Cevizli ekmeğini köyde yemeyen yoktu
Fakirlik çeker ama gönlü ne de zengindi

Rüyasını anlatmış sabah kahvaltısında
Gözüm dalıyor demiş gelin kızı Hatçaya
Gök kubbenin üzeri leyleklerle doluymuş
Feracenin cebine cevizli ekmek koymuş
Kendini leyleklerle beraber uçuyor görmüş

Hayra yor anacığım hayır çıkar inşalah

Akşamın namazını kılarken odasında
İkiz bebelerin ikiside yanında
Kapının sesi gelmiş kulağına haniden

kapıyı açsana kızım
Bak gelenimiz var
Hemen o yufkalardan
Biraz pide yapıver
Selim ve saffet i de
Pençereden çağrı ver

Oturduğu yerde
Seccadenin üstünde
Kapıya dönük yüzü
Beklemiş oğullarını
gelin kızı Hatçası
O da koşmuş yanına
Dayanmış sedirine
Kapamış gözlerini
Teslim etmiş ruhunu

Kamil Türkoğlu
Kayıt Tarihi : 2.6.2006 12:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kamil Türkoğlu