46.
Joyce ve Proust epey yaklaşmıştı. Tabi Dostoyevski'de. Ama en büyükleri dahil hiçbir yazar sıradan insanların sıradan acı ve hayal kırıklıklarının derinliğine inebilmeyi beceremedi. Kelimelerle olmuyor galiba bu iş. Umutsuzca çalması beklenen telefonun bir türlü çalmaması ve bu çalmama hiçliği esnasında yaşanan iç sıkıntısı hangi kelimelerle anlatılabilir? Ya da 'o'nun ağzından çıkan ilgili ilgisiz bütün kelimeleri biriktirip kendi kendimize yarattığımız bir ümit imkansızlığın sert duvarlarına çarptığında, yaşadığımız trajedi nasıl dillendirilebilir? Oğuz Atay'ın dediği gibi.. "Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.."
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta