325.
Israrla bir şeyler soruyor insanlar. Dertlerini anlatıp anlamamı, hiç değilse dinlememi istiyorlar. Üstelik yıllardır ben insan sevmiyorum diye feryat etmeme rağmen yapıyorlar bunu. Ya psikopatlar ya da kafa buluyorlar benimle. Durum şeye benziyor, boşanmış bir aile terapistinden yolunda gitmeyen bir evlilikle ilgili yardım istemeye… Anlayacağınız komple sıçmış vaziyetteyiz…
Öğretmenliğe başladığım ilk yıllarda kendimi, eline gitarı ilk aldığında bir gün Joe Satriani’yle sahneye çıkacağını zanneden hevesli bir ergen gibi hissediyordum. Oysa hayat kariyer planımı Esra Erol’un evlilik programı orkestrasında basçı olmama göre tasarlamış. Bir tek farkla, o basçı sürekli gülümsemek zorunda, benimse suratım asık dolaşmaya hakkım var en azından. Niye böyle oldu? Biliyorum aslında da… Hani her şeyi bana anlatıyorsunuz ya, ben kime, neyi, nasıl anlatayım?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,