23.
Hayatın boyunca hep çok konuştuğundan yakınılan sen, farkettin ki o güne kadar hep konuşmuş, fakat hiç anlatmamıştın. Hayatla ve insanlarla arana çektiğin çizginin diğer tarafından konuşmuş, söyleyeceklerini anlamaya bile çalışmayacaklarından emin olduğun için, içte içe onlarla dalga geçip canının istediği gibi davranmayı alışkanlık haline getirmiştin. Nasıl da canını yakıyordu bu halin. Oysa o kadar çok ihtiyaç duydun ki onlara, umurlarında olmadığını anlamak başlarda çılgına çevirmişti seni. Sonraları bu acıyı onlarla dalga geçerek ortadan kaldırdığını zannetmiştin. Ama kalkmamış. Bak görüyor musun? Bir taraftan kanayıp bir taraftan anlatıyorsun. Sanki karşında sadece o değil, hayatın boyunca seni anlamaya çalışmamış herkes var. Hayatının kuytularında kalan ve kimselerin bilmediği his ve yaşantılarını birer birer bütün çıplaklığıyla dökerken ortaya; ağır bir günahın vebalini tek başına taşıyamayan birinin çaresizlik içinde diz çöktüğü rahibin karşısında, hiçbir şey saklamadan beynini kemiren her şeyi teker teker sıralarken yaşadıklarını anımsatan bir sahne yaşanıyor..
Kayıt Tarihi : 22.6.2015 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)