182.
Şimdi uzaklık ve özlemek ile ilgili bir şeyler söyleyeceğim. Siz diyeceksiniz ki başladı yine kafa ütülemeye. Ben de yok diyeceğim bu kez anlatacaklarım farklı. E hadi bakalım anlat diyeceksiniz o zaman. Anlatıyorum.. Özlüyorum lan! Çok özlüyorum. Başka türlü bir özlemek bu ama. Hani böyle herkesin herkesi özlediği gibi değil de, sadece ben böyle özlermişim gibi. Bu özlemeyi tasvir etmeye çalışabilirim elbet. Bir sürü süslü söz mümkün. İçinde martılar olan, trenler olan, şarkılar, şiirler, aşk sözleri olan. Bir kitabı koklayıp, bir tişörtü düşünüp, mavi bir melek çizip nasıl özlediğimi anlatabilirim. Ama bu kez başka türlü özlüyorum. O kadar başka ki neyle anlatmaya çalışsam anlatamadıklarım eksik kalacak biliyorum. O yüzden yalınlığa sığınıyorum. Bazen tek bir kelime, basitlikten kaynaklı zerafetle, bütün benzetmelerden daha kuvvetli olabilir. Özlüyorum. Çok fena özlüyorum. Hem çok güçlü hem de çok zayıfmışım gibi, coşkulu bir umutla kahreden bir umutsuzluk arasında gidip geliyorum bazen. Hisler durmaksızın çatışıyor birbirleriyle. Birbirlerine ekleniyorlar bazen, bazen birbirlerinden çıkıyor bazen de birbirlerine bölünüyorlar. Sadece şundan eminim. Tüm işlemlerin sonunda tek bir sonuç kalıyor elimde. Özlüyorum.. Bazen bir yabancı olan, bazen canımın içi; kocaman kıvırcık bir gülümseme bazen, bazen de dünyanın en güzel ihtimali..
Ali LidarKayıt Tarihi : 22.6.2015 17:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)