Teşekkürname Şiiri - Abdullah Odabaş

Ey hocam, vasfına olmuşam hayran,
Kapında kul olam yolunda kurban,
Cami-i Ümmide eyledim devran,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Karada, denizde nasihat ettin,
Kazandın cevheri yerinde sattın,
Bağ-ı Firdevside makamın tuttun,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Beytullah önünde eğdin başını,
Akıttın gözünden kanlı yaşını,
Bus eyledin hemen Hacer Taşını,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Arafat dağında Vakfeye durdun,
Cüşedip deryanın dibine daldın,
Va'z-ı nasihatle ciğerler deldin,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Taşladın şeytanı kestin kurbanı,
Tavaftan sonraysa açtın ihramı,
Elveda çağırdın Beytül Haramı,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

İçine düştü aşk-ı Medine,
Doyulur mu visalinin tadına,
Şefaat vacip oraya gidene,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Huzur-ı Resulde eyledin zarı,
Yanında beraber hem cariyari,
Sarfettin orada olanca varı,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Kalkınca vaaza titredi yerler,
Arap uleması yerinde terler,
Coştu bir derya sanki gök gürler,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Türkistan namını eyledin ali,
Herkese gösterdin o doğru yolu,
İki cihanda görme müşkil suali,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Hak razı olsun Peygamber şefi,
Cennette makamın eylesin terfi,
Dokunur dar günde bize de nef-i
Teşekkür eylerem, sağol efendim.

Meftuni, sen eyle Halika şükran,
Bulunur cihanda böyle bir burhan,
Olmazsa alimler halimiz yaman,
Teşekkür eylerem, sağol efendim.