Bu metroların, cep telefonlarının çağında,
Benim çağdışı öykülerimi dinledin ya,
Teşekkür, teşekkür, teşekkür ederim sana.
“Öykü öldü” diyorlar, “savurdu kendini gökdelenlerden”
Boyalı yayınevlerinin kurtarma çabası,
İkna etmedi öyküyü; çünkü öykü, boyasız olmalı.
Öykü ölmez; o, kanatlarını açıp uzaklaştı,
Öykünün yücelerine ulaşamaz ki gökdelen katları,
Öykü, sever, izlemeyi uzaktan, insanları.
Benim öykülerim çağdışı, hep çağdışı.
Ne anlatırım? Zenginleri, yoksulları, dirilen devrimci doktorları.
Geçici hazlar çağında, öykücü, bir mağara adamı.
Bu top modellerin, pop seferlerinin çağında,
Öyküyü hala seven var ya,
Teşekkür, teşekkür, teşekkür ederim sana.
Bir öyküyü dinlerken insan, öyledir ki,
Nefesini tutar, bekler ilerisini,
Mutluluktan söz eder öykü, hep mutlu etmese de seni.
Mutluluk, o herkesin vize alamadığı ülke,
Bilmez çoğumuz, ner’de olduğunu bile,
Yaşar gideriz umutsuz, buna yaşamak denirse.
Kimi için çocuk yapmak, kimi için ikramiye,
Kimi için derin uyku, kimi için top peşinde,
Kimi için bilgisayar oyunu, kimi için dağda gezme.
Asıl mutluluğun öykü dinlemek, öykü anlatmak olduğunu,
Senden öğrendim ve sende buldum yeni öykülerin umudunu.
Şimdi ben daha çok yaşayacağım öykülerde
Bedenim buralardan çoktan çekip gidecekse de,
Öykü kahramanları yaşayacak elbette.
Yeni bir öyküde buluşmak üzere
Teşekkür, teşekkür, teşekkür ederim yine.
Ho Çi Min Kenti, Vietnam, 21.03.2009
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Okyanusa Açılacaklar İçin: Şiirler 2009 [For Those Who Will Sail Across Oceans: Poetry].
Ulaş Başar Gezgin
Kayıt Tarihi : 9.8.2022 01:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!