Tenezzül edip de sorarsan beni
mahzun bırakdığın kadarım gülüm
aştı ukdelerin sayısı bini
ıstırab çekmekde liderim gülüm
ufka bakdım yedi cihan tabanlık
bir kumaş kestirdim kışlık kabanlık
eski mesleğimdir benim çobanlık
koyun kuzu davar, güderim gülüm
bakarak kararır üzüm üzüme
senden başka kimse girmez gözüme
bir lütuf edip de benim yüzüme
bakarsan ömrümü adarım gülüm
Dağ ve deniz, senin için aşmışım
şirazemi senin için şaşmışım
bir hayat ki senden önce boşmuşum
sevgimin zehrini tadarım gülüm
çalardım nefesim yetse kaval ney
ya derviş olurdum ya usta ya bey
inan bana seni sevmek güzel şey
aşkdan mahrumiyet kederim gülüm
kızdırdım mı, yoksa kırdım mı seni
benle eşit tutdun sana küseni
unutamadığım sıcak buseni
hangi bedel ile öderim gülüm
zevk-ü sefa bizi sıraya sokmaz
bir yara ki kalbe battı mı çıkmaz
sensiz ziyaretde yüzüme bakmaz
ne validem ne de pederim gülüm
sevdamı yazacak oldum taşlara
gün gece gözümden akan yaşlara
sana doğru uçan göçmen kuşlara
selam saldım, başka ne derim gülüm
tut ki fazla geldi bunca izahat
kabul ediyorum bende kabahat
kısmetime düşen o belalı hatt
sathında belaya giderim gülüm
aşkın ıstırabı mükâfat değil
nâmem hakikîdir tahrifat değil
biraz yıpranmışım telefat değil
razı oldum buysa kaderim gülüm
aşkımdan mülhemdir vuslat emeli
bilmiyorum daha ne söylemeli
dağıldı simamın şekli şemali
kanını kayb etti didârım gülüm
vaadim bir sıcak yuva aşkına
bahçemizde güller dönsün şaşkına
girmesin yabani otlar kuşkuna
hepsini kökünden budarım gülüm
her adımda ecel karşımda dursa
sarsamaz Aydın'ı ne kadar vursa
bahtımda sayende delirmek varsa
can kurban, teşekkür ederim gülüm
25 Mart 2014, Almanya
Aydın BayrakdarKayıt Tarihi : 1.4.2014 23:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!