Tesahül-ü Arif Şiiri - Savaş Barha

Savaş Barha
482

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Tesahül-ü Arif

TESAHÜL-Ü ARİF

Gömülü değil misin
kalbimin en ücra köşesine?

Oradasın işte
gökkuşağı gözlüm, kime ne?

Offff of!

Neden suyun dili yok ki?
Ağaçlar neden konuşamaz?

Güneş, geceleri de doğmalı,
suya adını fısıldamalı,
suları buharlaştırmalı,
seni, yağmurlarla
çiçeklere anlatmalıyım.

Dağların zirvesine çıkmalı,
ağaçlarla senli sohbetler etmeli,
güzelliğini rüzgârlarla
her bir bucağa yaymalıyım.

Ayağımdaki prangaları kırmalıyım.
Söküp atmalıyım bileğimdeki kelepçeyi.

Dilime dolanan türküyü
sonsuzluğa haykırmalıyım.

Derman istemem ki derdime.
Dertlerim tükenir gülüşlerinle.

Sende gül ben gibi.
Ben gibi gül, delice.

Bırak artık şu ayağının altında
ezilmeye mahkûm olanları izlemeyi.

Kaldır başını, seyret
şu uçsuz bucaksız göğü,
kar tanelerini, ayı, yıldızları,
özgürlüğü, damdaki kuşları,
rüzgârın serenadını.

Suçu yok bu güzelliklerin,
semaya âşık olan maşukların.

Çıkmasın ağzından o sözler
dönüşü olmaz yolların ortasında.

Kilit vur diline.
Kelimelere zulmetme.

Sözler bizi boğar.
Sözlerle üzme geceyi.

Kırılacak olan kalptir.
Kalbin tamiri mümkün değildir.

Kırgınlıkları def ettim
kalbimdeki çilehanemde.

Ateşhanelerde yaktım ümitsizliği,
Sirkeci Garı'na bir tren yaklaştığında.

Efkârımı un ufak edip
rıhtımda balıklara yem ettim.

Bir banka oturup
denizin sakinliğinde,
dalgaların hırçınlığında
ay yüzünü, seni aradım.

Özgürlük,
martıların kanatlarındaymış.

Özgürlüğe imrendim can!
Bir kuş olup omzuna konmalıyım.

Ruhu genç, bedeni yaşlı
bir zat oturdu yanı başıma.

Gözlerindeki aşk,
yıllanmış şarap gibiydi.

Kalktım, yürüdüm.
Kadıköy vapuruna bindim.

Saat geç olmuştu.
Hava kararmış, gün bitmişti.

Galata Kulesi’nin üstünden
âşıklara göz kırpıyordu ay.

Gözlerimi kamaştırıyordu
Karaköy sahilindeki yakamoz.

Kederlenmeye
ne de büyük yeteneğim varmış.

Semadaki ay ışığında
buğulandı gözlerim.

Kesildi soluğum.
Tutuldu nutkum.

Seni özleyip
şehirleri aştım.

Dağları, ovaları
geride bıraktım.

Sokağında sabahladım.

Pencerende, gölgenle
hasret giderdim.

Geceyi gün eyleyip
sokaklarda dolandım.
Karşımda belirdin.

Sonra ne mi oldu?

Gök yarıldı.
Tufan koptu.

Körler gördü.
Sağırlar duydu.

Kelebekler bakileşti.
Tabiat cümbüşlendi.

Karanlık ilga edildi.
Aşk hükümdar oldu.

Sazlar susmadı.
Yağmur dinmedi.

Eyy bre koca derya!
Coş, sende ben gibi.
Coş, gönlüm gibi coş.

Bir güzel doğdu bugün.
İçmeden oldum sarhoş.

Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 5.3.2019 21:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Savaş Barha