Tesadüfler Zincirlemesinde Aşk

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Tesadüfler Zincirlemesinde Aşk

Heyecanlı ve beyaz adımlarla yürüyüp otobüs durağına geldim. Sınava gireceğim okula gitmek için otobüs bekliyordum. Kuşkular,heyecanlar, tuhaf tuhaf düşünceler ve sınavla ilgili hayallere dalıp dalıp otobüs bekliyordum.Bir ara şöyle bir etrafa bakındım.Elindeki dosyalardan,yüzündeki heyecan ve endişe anlaşılıyordu ki bu genç güzel kızda sınava girecek.
-Bir ara kalbi bakışlarla bir daha baktım. Sınav meleği gibi geldi. Oysa sevdanın yüreği hep aynı yansır, aynı titreşimlerle savrulur tutkular,aynı anda çıkar kapsülünün içinde çıkar aşka akışlar. Gizemin kızı,tesadüflerin sırrı ifşa oluyor sanki.
Bir tutku çubuğunu Musa’nın sandığıyla salıp denizlere kafdağının ardındaki sevgi sularında ulaşmanın ilk adım atışlarındayım.
Ona baktıkça iç içe giren tutkuların ipekli ipi olur sevda.Nakışlanmış; ama içi içe düğüm olmuş, bakışlar,gelecekteki akışlarla çözülecek baha biçilmez anların demindeyim.Elim titriyor,sınav gününde bu mu eksikti. Aşk meğer şimşeğini her sevme yağmurunda çakarmış yeni anladım.

İçimden ona sana sevgi sözleri söylemek, senden aynı karşılığı bulmak hayalin öz çocuklarına bile zor; ama içimde sana bestelenen helecanlarla söylenen bir aşk melodisi var.
. Geçen zamanın tik taklarında sana bakmanın fotojenik anını çekmek yeterli şimdi. Derken otobüsüm geldi.
- Otobüse bindim,son kez onu bakayım derken
-Aaa! O da bizim otobüse bindi.
Arka tarafa gidip,onu izledim…Her davranışının içsel belgeselini çeker gibi gözlerimin kamerasında onu kaydediyor anlarım.
Oturduğu koltuktaki adam inince hemen gidip yanına oturdum. Aşk, yolunmuş paralanmış,kuytulara atılmış, sınavdan dolayı.Şimdi onun yanında yaşadığım bir şölen sunağıdır,derinlerde başlıyor dalgalar.
Yangınlarla,rüzgarlarla,hüzünlerle en çok da sevinçlerle geldiğim tesadüfler ülkenden pembe düşlerinden biraz olurlar ısmarla.
Sesim,değişti.
Sustum.
-Sınava giriş kartımı, kağıtlarımı karıştırdım.Benim de sınava gireceğimi anlasın diye.İçten ve volkanik bir merhaba dedim.
-Merhaba dedi.Sanki sınavı kazanmıştı bu sözden sonra.Artık onunla kısa cümle kurmalıydım. Sınavla ile ilgili sorular sordum.Her cevabı bin sorunun cevabı gibi anlam içre anlamlar kattı
İneceğim durak gelmişti.Yanından kalkıp inmek hiç istemiyordum.Kalkıp düğmeye bastım.Otobüs durdu.
İndim.İçimde neden iniyorsun ki aşk küllerini sermiş,sen onun ismini yüreğine yazmışsın neden iniyorsun ki..
-Arkama bakıp onu son kez görmek istediğimde onun da indiğini gördüm.
-Hayrola siz de burada indiniz.
-Evet dedi.Sınava gireceği okul benle aynıymış. Bu gün kadir gecesi değildi, ben bu kadar şanslı değildim. Bu aşk,bu sınavda bir şey var sanırım.
Beş dakika yürüdükten sonra okul bahçesine varmak üzereydik. Beş dakikalık yok bana bir ömür gibi geldi.Yolun bitmesini istemiyordum. Yan yana konuşarak, gülümseyerek gidiyoruz işte.Sanki bir aşk yürüyüşü gibi.
-Okul bahçesinde sınavın saatini bekledik.Kantinden ona bir şeyler ikram ettim.Sınav zili çaldı.
Aynı sıraya girip içeri girişi bekledik.Derken içeri aldılar.
Kapının girişinde vedalaştık. Ben lavaboya gittim. Ondan sonra sınav salonuna gittim. Birde baktım ki aman Allah’ım! O da sınıfta. Herkes oturmuş, heyacanla bekliyordu. Onun arkasında bir boş yer vardı. Görevli öğretmen yerimi sordu.
-18 dedim.
Hoca: Hanımkızımızın arkasındaki sıra dedi.İçimden hocam, bu şarkı bitmez, bu tesadüflerin bestesi güzel bir son bırakır.
Yerime oturdum, tekrar merhaba dedim, gülümseyerek merhaba dedi. Bu kadar olmaz dedi.Sen mi ayarladın yoksa.
Bu iki sınavı kazanalım dedim.Hangi iki sınav… Bir sınavda içimde başladı, sen bir gün anlarsın.
Tesadüfler kafiyesi yan yana dizilmiş,aşk şiir gibi, aşk volkan gibi, aşk sel gibi, aşk gelecek gibi sınavın tam ortasına kondu.
Sınav başlamadan ona başarılar diledim. Sınav başladı. Bitmesini istemiyordum. Sorular ve aşklar sınavı aynı anda. Kazanmak ve sevmek.İkisi bir arada olur mu?
Bilgi ve tutku…Tuhaf duygularla soruları çözüyor ve onu düşlüyordum.Bu gönül düşünün bitişinde sınav da bitmişti.
Sınavlar biter aşklar da bitermi? Sınavın sonun da sınıftan birlikte çıktık.
Sınav sorularıyla ilgili konuştuk.Türkçe soruları çok ağırdı.
Zordan çok garipsi ve ağırdı.Sorularla ilgili sohbetimiz devam etti.Otobüs durağına geldik.Eve gidecektik.Otobüs geldi.İkimizde arka tarafa gidip ineceğimiz durağa kadar uzun cümlelerle sohbet ettik.İneceğimiz durak aynıydı.
Aynılarımız ayna olmuştu.Aşk kırığı yansımalar başlamıştı. Aşağı yukarı birbirimize yakın netler yapmıştık. İkimizde sözel öğrencisiydik.
A ynalı başlangıcımızda tesadüfler zinciri bitmiyordu.
İneceğimiz durak geldi. Sarılıp vedalaştık…Ayrılıp, evine gitti. Ya neden cep telefonunu almadım, ya da Msn ‘ni…Adını ve soyadını biliyorum. Berra Fırat.
Bir daha onu göremedim. Yaz boyunca heyecanla sınav sonucunu bekledim.Her gün otobüs durağının oralarına geliyorum, durağa yakın sokakları geziyorum; ama bir türlü onu bulamıyordum. Facebookta onu aradım yok.Google de adını aradım … Yok yok.
O yaz geçmek bitmedi,bir yandan sınav sonuçlarını beklemek ,bir yandan ismini son anda öğrendiğim Berra.. Ömrümden zaman demleniyor,günler geçmesini bilmiyordu.
Derken,sınav sonuçları açıklanmıştı.İstediğim fakülteyi kazandığımdan uçuyordum.O nereyi kazanmıştı.Çünkü onun sınavı iyi gitmişti.
Hep sorular hep beklentiler. Bir gün onu görsem dünyaya bedeldir. Bir tek tesadüfler zincirinin son halkasına güveniyordum.Her şey öyle başlamıştı.Şimdi o kayıplarda.
Kayıt günü gelmişti...İstanbul Türk Dili ve Edebiyatı okuyacaktım.
Kaydın birinci günü üniversiteye gittim. Kayıt işlemleri o kadar yoğundu ki etrafı bile göremiyordum.

Kayıt kuyruğundayım,önümde bir kız vardı. Saçları ona ne kadar benziyordu. Kayıtla ilgili evraklarımı inceledim bir de baktım ki bir yeri doldurmamışım. Önümdeki kıza seslendim
-Bakar mısın kaleminizi alabilir miyim? Genç kız döndüğünde oracıkta kalakaldım,meğer Berra imiş. Sustum,gözlerimden bir damla indi.
Aaa yine mi sen… Demek aynı fakülteyi kazanmışız. Buyrun dedi.
Ben:- Hayır, hayır artık kaleme gerek yok, sen kağıt ol, ben kalem olayım yazalım bu tesadüflerin zincirlemesi aşkımızın cümlesini.

En soylu bekleyişlerle büyük bir göç başlattım senin yürek yurduna.Aşkın en karmaşık düğümlerini, sevginin en efsunlu sözlerini gelişine sözlük ettim.
Gülüşlerine berrak sular kat, bu son buluşmamız değil.Bu tesadüfün şiirlerinde
Sen hep özlenen, beklenen, ömrüme adanmış bir sevda yeli imgesi olacaksın...

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 19.9.2009 12:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan