Eğlenceden sarhoşluğa sarhoşluktan
Eğlenceli bir boşluğa yoğruldum
Yoruldum eğlenmekten ve savruldum
Bir tür maniveladır eğlenceli insan
Mutlu olma çabasındaki kişinin
Davranışları bu amaca yöneliktir
Siyasal bir amaç taşır mutbilim de
İyi ve devlete bağlı vatandaşlar olmak
İstendiğinde törebilimciyizdir genelde
Bu nedenle ihtiyaç duyar her devlet
Eğlencenin provakatörlerine
Dahası komedyenlere.
En etkili silahlardan biridirde komedi ondan
Komedyenler de aslen sıkı birer politikacı
Kime, ne zaman doğrultacaklarını
Onlardan iyi kimse bilemez bu ilacı
Yoksa bu kadar önemli olur muydu
Görünür olmak, ve ne var sanki bunda?
Kimse bakmasa sana, kimse ilgilenmese
Ne olur? Yak şu ışıkları artık,
Çok karanlıkta kaldın,
Ne yazdığını - yaşadığını - gör-gör-elim
Madem ki herşey düşünce boyutunda,
Hiç olmazsa düşüncelerimizi kendi
Aydınlığımızda ör-elim.
Bize ne bundan, kimiz ki biz
Söz söylemeye hakkı olan en son kişi
Yarışmayı sevmeyen, rekabetten kaçınan
Hakkı yoktur konuşmaya, yazmaya ise hiç!
Tüccar olup koşmalısın ki
Hak edesin iki çift laf etmeyi
Taşın altına elini koymak için
Önce şu taşı bulup - bileceksin ki,
Yaratamıyorsanda o taşı
Olamazsın sorumluluk sahibi.
Zorluyorum ayakta durmaya
Ve eğlenceye devama
Nereye konduracak bu tumturaksız
Duraksız söz düellomuz bizi
Barış arzusunda olanların - en çok -
Savaşı da içten içe körükledikleri
İçindir ki yanlısı değilim barışın.
Savaşın olmadığı yerde ancak
Barıştan da sözedilemez olacak
Bu ikilemin olmadığı dünyayadır
Ütopik aşkım da
İnsana ihtiyaç duymaya gör, orada
Başlar gerçek kıyamet,
Sana cenneti bağışlamaz asla,
Kendi cehennemini yaratacağından..
Bu kez de fazla ışık olmadı mı?
Boyut farkını yok edicidir çok ışık
Biraz gölge kalması iyidir hayatta
Gölgeleri büyütmelisin ki
Desen farklarımız çıksın ortaya.
Zamanı geçirmenin bin bir veçhesi
Bulunabiliyor görüldüğü üzre.
Sabır taşının unlarını paket paket dağıtmak mı
Yoksa savurup serpiştirip şöyle bir atak mı lazım
Esrimenin şu demlerinden bir meşk mi deyip
Kulağa çalınan yeni ezgiyle doruk noktamıza
Ulaşmayı anında bir ses ve bir nefes
Ya da nefe s s i z saz heyetiyle daha bir
Yakınlaşmak mı büyülenen dese n s i z kitlemize..
Her eylem kendiliğinden bir direnç doğurur
Eylem yapan da en büyük zahmeti çektiği halde
Asla o büyük sonuca ulaşamaz, zira eylemi
Özel fiilleşmeler arasında sıkışıp kalır
Ve etkisinin, o mevsim döngüsünden sonsuz
Kılıklarda türeyen ve yaygın ve dolaysız
Ve görünmez ve de bilinmez mefhumlarca
Sınırlanıp engellendiğini görür.(1)
Öylesi bir temel durum bu değil mi
Ortalığı biraz karıştırmak, toz kaldırmak
Bir fırtına dağdağsı yaşatmak, eski
Kahramanları yeniden hayatımıza sokarak
Ama tabii ki bu olmasa da olur; yeni
Kahramanlarla çok daha büyüğünü
Heybetlisini estirmek varken..
Zihinsel tensel fırtına ortasındaki
Bir dram yazarıyım - kadınım - kısaca
Söz ve eylem her zaman önceden düşünülerek
Uygulanmaz -kadında - Belli bir modele bağlı olmaz
Belli bir plâna uymaz. Özel bir bilgi ya da
Deneyimden doğmaz - doğurmaz - Bağlı oldukları
Somut ve nispeten rastlantısal bir deneyimdir
"Eksiksiz" olamaz; hatta soruşturma ve gözlemle
Gerçeği tam olarak kuşatmayı başarmak
Kesinlikle imkânsızdır zira failleşen
Her şeydeki çeşitlilik sonsuzdur.(2)
Etkileşimin o görünmeyen etki gücü yönetiyor dünyamızı ya (3)
Velhasıl acı için yaratılmıştır İnsan - Kadın
Acıların kahramanı olmasının bundan
Daha açık ifadesi keşfedilmedi henüz.
Akıl ve seçicilik olduğu sürece
Kaçınılamayacak rekabet ve savaştan
Akılcılık ve seçicilik, olmazsa-olmazlarımızdansa
Rekabet içinde savaşmaya devam etmekte
Ne sakınca olabilir ki?
Hayatın çelişkilerinden mi yakınıyoruz
Yakındığımız hayata tutunmaya çalışışımız
Başlı başına büyük bir çelişki
Hayatın bu çelişkilerini sineye mi çekiyoruz
O halde asla kahraman -değiliz- olamayacağız -
Ve kendimizle asla savaşa girmemeliyiz
Bu baştan kazanılan bir malubiyet olur.
Çin geleneğinin en 'doğurgan' tasarımlarından
Birini teşkil eden(4) 'dürtüleme yoluyla etkileme'
Bütün gerçeklik ölçeğinde, her türlü fiilleşmenin
Kökeninde.. Giriyor yeniden titreşime..
Kendini olduğun gibi kabul et, oyna komedini.
"Her gerçekliğin hem bir içi-hem bir dışı
Hem bir tersi-hem bir düzü var"(5)
Haroşa! Dünün tasarımıyla bugünün uygulanması,
Bugünün uygulamasıyla bir başka günün
Dönüşümü arasında olduğu gibi Horatio! (6)
"Gerçekliğin görünmezlik boyutu
Dipsiz bir kuyu"(7) yolun sonu.
Bir duygunun peşinden gelindi buraya.
Yaşamımın tek amacı yaşamak
Bir çıkmaz sokaktan daha geri dönülerek
Ve şimdi yeniden dönülecek ve şimdi yeniden ve
Ş i m d i y e n i d e n.. boş olduğunu sandığımız herşey
Dolu dolu 's a n d ı ğ ı m ı z' herşeyle b o ş u z..
Yaşarken hayattan büyük keyifler çalmak kadar
Büyük kaosların içine düşmek de var
Ne birine ne diğerine fazla yandaşlık etmeden
Salınıma ayak uydur - sürdür - komediyi
Düşümdeşlik - Tetâbuk - Tevâfuk - İttifak
Mukarenet - Koinsidans - Zamandaşlık..
Bütün oluşumlar bir anın içine sığışabiliyor
Saygı duymalıyız insan bulunduğumuz ana.
Ve mekâna ve düşündürdüklerine. Hislerimizde
Hiç olmazsa dürüst olmalıyız, kendimize karşın
En azından. Cevheri bir açıdan değerlendirmek
Ortak çıkarlara yarayışlı değil, her açıdan
Değerlendirmek lazım gelir, düşün kadınım düşün,
Bir çare bul-türet yoksunluğumuza!
Yer ve göğün tamamındaki bir anın için
Milyar yılları kapsayan bir hareketlilik sözün
Konusu ve feci bir gürültü koparıyoruz dahlimde
En sessiz görünenin çıkaracağı kıyamet
Daha bir yıkım demektir - ki - bu da bir emektir.
Bu kirlenmişliği nasıl arıtabilirdin
Elinden ne gelir.. di.. ne yapabilir.. Din?
Dış yüzünü haydi parlat.. tın.. diyelim
Ya içi na'parsın, nasıl ışıldar.. Irkın ve neyle?
Zaptedilemeyen bir güç evet
Benliğimizi parçalayabilir her an
Aslolan içsel aydınlanma öyle değil mi.
Bugün bu noktaya gelmene sebep
Bu dürtüyle öyle değil mi
Bu saflığa güvenebilirsin,
Öyle değil mi?
Bu nedenle ona bir anne şefkatiyle sesleniyorum
Ya da tersi daha mı doğru olurdu
Çocuk gibi ona sarılıyordum -annemmiş - gibi
Ondan şefkat diliyordum.
Nereye yönelinecek, hedef ne
İhtiyacın olan şey kaynamış sularda yıkanmak mı
Foşur foşur yuğmak mı, herşeyi pırıl pırıl yapmak mı
Kadınım söyle! Tepeden tırnağa değiştirmek mi
Yepyeni bir hayat kurmak mı, sil baştan..
Arındırılmış çerden çöpten - hurdadan -
Ivır zıvır - kötü tınılardan - atmosferden
Tanrı'nın o söylenmemesi gereken
"Çıkış parolası" adını haykırarak
Fırlayıp da döngüsünden, çekip gitmek mi?
S i k t i r o l u p!
Belleğimizi temizlemek - hayatımızı arıtmak -
Doğru müziği başlatmak - doğru enstürmanları bulmak
Ve onu tam anlamıyla akort etmek
Ve seslerin doğrusunu tınlatmak
Atonalitenin kurallarını, yeniden yazmak mı?
Klasik bütün formları alaşağı etmek mi..
Burada olmanın saf amacına ulaşmak mı?
Bir Merih gibi - gerçek bir Mars'lı -
Bilge - gibi - sahiden.. yolunmadan
Savaşmadan düşünmek
Ve yaratmak ve yaşatmak
İşte sihirli değnek elimizde..
Tarafsız bölgedeyiz..
Kalbimizin bir tarafında ayrılmış bölgesinde
Bu serbest bölge haddimizi aşınca sığınacağımız bir korunak
Kendinden umutsuzluğa düşmemeni salık ver.
Eve saygını sun, kutsal alanın olsun senin
Sahip çıkılması gereken korunmaya alınması gereken
Tıpkı beden gibi ev de bir vücut - uzuvları olan bir gövde -
Evin kalbi ve beyni arasında da çelişki olmaz- olmamalı -
Tıpkı bedenindeki gibi zihnimiz ile
Kalbimiz arasında bir çelişki yaşanmamalı.
İçimizdeki güç değil asıl güçlü olduğumuz yön,
Yok edici güçsüzlüğümüz en güçlü parçalayan.
İşte öyle de olur böyle de.. nasıl işine gelirse
Onu düşün - onu yaz - yorumla - ancak
Onu gösteri amaçlı - kazanç amaçlı - kendini
İspat - kariyer - saygı - sevgi - hoş görü amaçlı
Hayran kitleleriyle sadece yaşam amaçlı
Bu gemiyi son ana değin terk etmememizi sağlayacak
Bir geçişin - kapının mı diyelim artık - anahtarı -
Sihirli değneği - efsunlu cümleleriyle - sanki
Kapım - ve iç içiçe tüm kapıları sarayımın - kalbimin
Zihnimin - tüm süslemeleri - ile apaçıklıyorum.
Doğa karşısında tıpkı tavuğun, hindi, horozun
Dana, balık, koyun keçi kuzunun tutumunu
Takınıyor da unutuyor insan; her yaz sıcak.
Her kış soğuk! Her bahar delişmen arzuların şahlanışı!
Her tusunami, bir deprem, her yıkım, acı, kahredici birer dram!
Her insan bir diğerine rakip ve tehdit unsuru
Her sözün bir silah, olduğunu unutuyor her seferinde,
Yakınıp-yıkılıyor, çırpınıp-hırpalanıp-kahroluyor ama
Aynı tokat, aynı büyük şamardan
Şah-ı meran'dan geliyor hep suratlara.
Ve asla bir tavuğun, horoz, hindi, dana, balık,
Koyun, keçi kuzunun tutumunu takınmıyor da insan,
Mutlu ve huzurlu birer polyanna oyununun içinde
Rolünü başarıyla oynamıyor - oynayamıyor -
Yine unutuştan... Suflör yok çünkü. Olsa da
Zavallı suflör, çırpınıyor ama bu da kâr etmiyor.(8)
Unutmasak gerçekten korkmazdık ölümlerden
Ya da hiç birşeyden. Geldiğimiz yerle
Gideceğimiz yerin aynı olduğunu, gelirken
Sevindiğimizi sandığımız doğum gibi, giderken
Sevineceğimizi sanabilirdik ölüme ya da her neye ise.
Nasılsa her ikisi de - sanı - öyle ya.
Hatırlamaya başlayalım kaç kez ölüp ölüp
Dirildik bu coğrafyalarda. Bütün insanlık
Tek bir bedendir aslında hatırlayalım.
Benim - senin - onun - ölümü yok etmez
İnsanlığımızı; coğrafyamızın ölümü yok eder.
Hatırlatalım. Yeryüzünün asıl bedenimiz olduğunu
Gökyüzünün onun soluk aldığı yer - boşluk -
Ki boşluk dediğimiz şey hiç bir zaman
Saf bir yokluk değildi,(9) hatırlatalım..
Ve Tanrı dediğimiz herşeydir hatırlayalım
Toprağa her dönüşümüzü, bir sevişme
Havaya her karışışımızı, bir döllenme
Denize - suya - ateşle her temasımızı
Büyüme-yeşerme-sağlık bulma olduğunu
Coğrafyamızı, anatomimizi, tarihimizi
Geçmişimizden geleceğimize ellerimizden
Filizlendirdiğimizi hatırlayalım.
Balık, biz yemeği seviyoruz diye mi unutuyor ağlarımızı.
Biz, yaşamayı bu kadar çok seviyoruz diye mi unutuyoruz
Her seferinde göçüp giderken canlarımız,
Hiç beis olmadığını öte tarafta.
Dana, koyun-keçi-kuzu her seferinde ağıllarımızda
Bekleşirlerken sessiz, sunak taşlarında ne için akıtıldığını
Bilmeden, düşünmeden kanlarını,
Bekliyoruz bizde, doğduğumuz bu ağılda alınsın
Diye gün gelip de canımız, nedenini-niçinini bilmeden.
Çünkü ölüme bir neden yok - ölümsün zaten.
Tavuk, horoz, hindi gibi eşinmeye devam et
Kendi çöplüğünün kralı, padişahı, neferi olarak
Ama kimse, kalıcı değil bu coğrafyada, hatırlatalım.
Kalıcı hükümranlık coğrafyanın hükümranlığıdır
Zaman evrenin tek hükümranıdır ve zamanı
Geldiğinde geri dönülür bütün yolculuklardan da
Ancak zamanı gelince bilecek değildir insan biteceğini
Bu coğrafya zaten biliyor ki - unutmaz.
Coğrafyanın zamanı yer ve göğün zamanı hatırla
Ve unuttuğun şu Tanrı-lar-ı neden yarattığımızı hatırla.
Birer manivela olduklarını - organonun -
Yaşamını idame edebilmesi için -
Yaşamımızı idame ettirebileceğimize inanarak -
Bütün icatlarımız gibi - kadar - onu - onları - da
İcat ettiğimizi hatırlayalım.
Onları icat etmiş - yaratmıştık - ki hafızamızın -
Tüm bellek deposunun bir ilk bilgi-sa-raylarıydı
Bütün kutsal saydığımız metinler. Hatırlatalım.
Hatırlayalım - kötülük buydu - hatırlamak ve hatırlatmak
Yine de hatırlayalım ve hatırlatalım ki iyiliktir de
Bu: U n u t t u r m a m a k.
Her seferinde hatırlatılan kötülüklerimizi
Hiç unutmadığımız zaman Tanrı kelimesi
Ve türevlerine hiç gerek kalmayacak
Yönetilmemiz için.
Kim ki - belleğini koruyup sahip çıkarsa -
Zihin bilgisarayına - Çocukluğumuzdan
Şu halimize nasıl geldiğimizi bildiği gibi
Nasıl öleceğimizi de biliriz. Ne uğruna
Yaşadık ki bugüne değin? Hatırla ve unutma!
Bir daha asla... asla.. ve asla deme.
Öyle bir tesadüfün yarattığı ki bu düşünce albenili.
-Bir adet cep telefonu bulunmuştur,
danışmaya müracaat edilmesi rica olunur.
Dürtüsel bir şekilde ilerledi ve işte Aktivite!
Sıçtığımın senaryosu diyebilirdik rahatlıkla
Daha başlar başlamaz.
Bunun oldukça tahrik edici bir düşünce oluşu
Bu fikirle bir- bir-buçuk, iki saatlik
Bir uçuş gerçekleştireceğimiz gerçeği
Beni müthiş keyiflendirdi ve hâlâ keyifliyim.
Hele ki karşılaşılanı hayal edince zihin
Adeta çıldırdı ve foşş! Çözüldü bağırsakları
Kör bağırsaklarından akıllı kalemin - kelamı -
Eski eşler! Adı bile şahane, neler olabilirdi, neler.
Ancak şimdilik olan, 'kilotta bir bok lekesi'
Vurgusu çok önemli! : Yine de talihliyim,
Ya şimdi, ya tam kemerler sımsıkı bağlıyken..
Düşünmek bile istemem.
Uçak - içi, sağlı sollu boş koltuklar, yarı
Yarıya boş, hiçbir boşluk.. saf bir yokluk..-
Henüz limanda - pisti turluyor..
-Bagaj sorunu çıktı
-Yine mi?
-Yine!
Uçuş acemisiyim ve burada yazım giderek bozuluyor
Uçak uçuşa geçmek için tam gaz! Ve işte,
Yerden koptuk! İyi bir ses çıkarmıyor motorlar.
Sanki kanatlı kağnıdayız yokuşu tırmanan.
-El bagajım!
Bir tutamcık balzam yüzünden
Bu kez olay yarattı ve o limanda mı kaldı,
Yüklendi mi bilmiyorum.
Bir sistemin en mükemmel şekilde iş görmesi
Buna bağlı - tavizsiz kurallar bütünü - ne.
-Senin kuralların var mı? Hiç taviz vermeyeceğin..
-Beni mutlu edecek herşey kuralım olabilir,
Başkalarının kurallarını yıkmak gibi meselâ,
Delip geçmek, tek vuruşta, yegâne kuralım olabilir-di
Ancak bir uçuş anında, yıkılan her bir kural
Mekanik - elektronik bir kısa devre olayıyla
Mâl olabilir hayatımıza ve pisipisine
Bir ölümdür tragedyada hamartiya.
-Sence bu sıkı denetim biraz abartılmıyor mu?
Yoktu eskiden böyle kurallar murallar!
-Bunlar yeni kurallar ve altında da
Bir kadın yatmıyorsa, atımı değiştiririm.
El bagajında bir yudumcuk suyu bile
Yasaklıyorsanız artık.. Ha! Biri bunu bana
İzah etsin, mantığını açıklasın, niçin
Konuyor bu denli deli saçması kurallar,
Var mı bilimsel bir değeri, E y p i l o t!
Öpüp başıma koyacak, imana gelip
Beş vakit namaz kılacağım! Söyle!
Savun kendini. Ah! Ne güzel bir
Diksiyon, ne seksi bir tını..
Yükseliyor a-kabinden.. Görüntü de
Buna uygun bir hale getirilmişse eğer
Müthiş bir parça olmalı.. Edebi-hayatta.
Uygunluklar da geçilmez-geçirmez-
Birer kurallar zinciri oluşturur.
Ses ve görünüş - tavır uygunluğu
Yaklaşım ve uzaklaşım uygunluğu.
Kısa boylu biriyle -mesela- uzun boylu biri -
Uygun mudurlar? Yan yana durunca..
Nerdeyse bütün Fransız filmlerinde
Denenmişti bu aşırılıklar.
İki zıt figür yan yanayız sen ve ben 2' ye..!
Zıtlıklar birliği - El- Bagajı
Başa gelen çekiliyor - alçalmaya başlıyoruz
O ve ben.. bir uçakta yan yana
Tesadüfen karşılaşsak ne olur? . du..
Eğer bir hesaplaşma yaşanması gerekiyorsa
Bu olacak ve yaşanacaktır, ama bir uçuş anında
Ama bir garda, vagonlar arasında.. ama... ama..
Ama.. N a s ı l bir h e s a p l a ş m a!
Başlangıç:
-Ne olur bu son hata
Bir daha olmayacak söz
Lütfen acı bana.
Modunda mı?
Ne güzel yalvarıyorsun
Kim dayanır ki buna hı? Kim?
İşte bu da küçük bir hikâye konusu
Neden yaşanıyor bunlar.. sence..
Var mı bir yanıtı, oluştu mu yıllar içinde
Sorgulamadın mı yoksa hiç
Niçin yaşadık, yaşıyor-yazıyoruz biz.
Bütün bunları - Tarihi yeniden şekillendirmek için mi
Ç o k beklersin.
Anımsıyor musun ilk yolculuğumuzu bölük pörçük de olsa
Maceralarımızı içimizde yaşıyoruz şimdi
Boşluk dediğimiz şey ise hiç bir
Zaman saf bir boşluk değildi.
Bir uğultu.. Son gün..
Havalandırma cihazının sesi.
Karaköy İskelesi
Kafe Kafka - Teras..
Çelişki...
Olmamalıydı..
Bunda bir çelişki olmamalıydı
Eğer dinliyorsan gerçekten..
Dinliyor musun?
Dinlediğini hissettirmelisin bana
Bana beni dinlediğini hissettir.
Nasıl anlayacağım - anlaşacağız - konuşmazsan?
Sümbül çiçeği, su bidonu, saksı, bitkiler..
Arkada çöpleri toplayan garson - elindeki poşet sesi -
Senin sesin.. değil hiç biri.. senin sesin yok.
KADIN-Bir çay alabilir miyim?
GARSON-Bir bardak çay!
KADIN-Başka bir şey iç sen.. Bir kağıt alabilir miyim?
Telefon.
YEĞEN-Bahariye'deyiz.
Evet. Nerede yalpalıyoruz?
Beni düşünmeye başladığında çoktan gitmiş olacağım.
Uzağında olacağım. Uzağımda olacaksın.
Uzağımdaydın, uzağındaydım..
Bir cümle kurdum, yol döşedim cümlemden
Sana doğru ilerledim.. Kavuştum.
Şimdi bir cümle daha yazıyorum
Bu kez gitmek üzerine cümlem - Kopuş - üzerine
Çelişki olmamalıydı ama çelişmemeliydik kendimizle
Ben ne istediğini bilen biriyim
Ne istediğini bilen biri çelişemez
İstediğini bilen istememesi gereken şeyi de bilir.
Ben istememem gereken şeyi de biliyorum.
Ben her şeyi biliyorum. Ve istememem gereken
Şeyi istediğim için çelişiyorum. Sadece bunun için çalıştım oysa.
Çelişkisizliğimi - o tutarlı dengeyi - yeniden bulmalı
Kurmalıyım zamazingosunu ama an=lar geçip gider.
O kadar!
Bir gün hepsi sona erecek
Bir gün hepsi bitecek.
Bir gün an kalmayacak.
Düşün kadınım düşün.
Hayatının tüm anlarını düşün ve bittiğini..
Beni dinlediğini sezdirmen gerek şimdi
Sahiden dinlediğini hissettirmelisin.. bana
Eğer dinlemek varsa.. dinlemek.. varsa..
Bu benim gerçeğim evet
Bu sanal olan bir duyum ve hiç bir gerçekliğin bu alandan..
KADIN-Ne renk? Buz beyazı.. hımm! Mecburen yapılacak.
Kırık beyaz - Aynen öyle -
Dinliyor musun? Kadını!
KADIN-Sesler geliyor, neredesin sen..
Konuşmalar.. konuşmalar.. konuşmalar..
Arala.. perdeyi a r a l a..
Görünmezlik perdesini a r a l a
Görünür kıl..
Görünür kıl
Arala.. a r a l a..
KADIN-Hiç fark etmiyor.. benim salon da zamanında.. camdı.. aydınlık.. hiç gerek yoktu..
Can kurtaran alarmı.. Konuşmalar..
KADIN-Kırık beyaz..
Birleştiğimiz an da neler olacak?
Aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz.. Aynı şeyler..
Hep aynı şeyler.. çoğalacak mıyız?
Evet.. Çoğalacağız.. Hem de
Çok kalabalık olacağız..
Konuş benimle.. nasıl...
İşaretler..
Ne anlatmamı istiyorsun
Bir şey anlatmanı değil konuşmanı istiyorum sadece
Bir şey anlatmayan konuşma olur mu..
Konuşma anlatmaksızın konuşma..
Neden.. neden durmadan bir şeyler anlatırız
Neden konuşuruz
Konuşmadan yaşanamaz mı
Yazmadan yaşanamaz mı
Yaşamadan yaşanamaz mı
Yaşamadan konuşulamaz
Anlatılacak bişeyim yok
Bir kafe'deyim.. Seyhan Kafeterya.. teras
İstanbul'la bağım.. koptu kopacak
Giderek zayıflayan bir bağım-lılık
Güçlü bir kolun çevirdiği bir kement
Ancak geri çekip alabilirdi beni koynuna
Konuş benimle, istiyor musun bunu
Hayır. Şimdi değil.
Ne zaman?
Bir zaman belirleyemem.
Zaman belirlemeliyiz
Ne anlatmamı istiyorsun
Bir şey anlatmanı istemiyorum,
Sadece belirlemeni istiyorum.
Bir zamanı olmalı.
Yazarak hayatı belirleyebilir miyiz.
Yazarak belirlemek zorundayız
Gidiyorum.. uzaklaşıyorum.. uzaklaşıyorsun
Yazmaktan başka seçeneğimiz yok
Konuşamıyoruz çünkü
Konuşabilseydik de belirleyemezdik
Tamam buradan ve bu andan itibaren beni rahatlatmanı istiyorum
Sadece beni rahatlatmanı istiyorum
Beni rahatlat bu son akşamım
Beni rahatlat
Şimdi düşün ve bunun nasıl olacağını yaz o halde bana
Tek istediğim şey bu, beni rahatlatman
Düşün. Olasılıkları gözünün önüne getirmeye çalış
Düşün. Görünmezliğin içinden görünür kılabileceğimiz
Bir kendiliğimiz olmalı. Bak bir kuş
Uçuyor havada... Kuşlar uçuşuyor.. Bak..
Rüzgâr.. herşeyi sallıyor. Bak.. bir kadın..
Çalışanlardan.. işçilerden bir kadın..
Açık havada.. terasta.. çayını içen bir çalışan
Düşün..
Nasıl rahatlatabilirim seni. Nasıl?
Gideceksin.. gideceksin.. hep gideceksin
Durmadan gideceksin..
Olsun. Gideyim. Hep gideyim. Yine de
Beni rahatlatmanı istiyorum
Beni rahatlat..
Yazarak hayatı yaşamamız mümkün müdür
Görünmezin içinde görünürleşecek bir biz olmalı
Beni rahatlatmanı istiyorum
Sıkıştırıyorsun ama beni
Sıkıştırıyorum evet
Köşeye sıkıştırıyorum seni
Son ana değin.. son anımıza..
Değin rahatlatmanı arzu ediyorum
Haydi düşün kime doğrusun
Kime yöneliksin kime
Haydi düşün. Bulacaksın.
Bunun bir yolu hep oldu.
Hep bir yol bulduk öyle değil mi
Bunun da bir yolu var biliyorsun
Haydi düşün.. eylem
Bir eyleme ihtiyacım var
Haydi haydi biraz daha çaba göster
Biraz daha çabala
Bir yolu var
Bir yolu var
İstiyor musun
Gerçekten istiyor musun
Gerçekten istediğin ne
Rahatlamak
Sadece rahatlamak istiyorum
Beni uzunca bir süre..
Uzunca bir süreliğine
Oluşum gerçekleşinceye değin
Belirsiz bir süre boyunca yeterli derecede
Durabilmemi sağlayacak bir rahatlama istiyorum
Geniş bir rahatlama g e v ş e y i ş istiyorum
İçinde sanat olacak mı
Sanatın güvenilmez kanatları var
Sanatın o güvenilmez kanatlarıyla uçmak rahatlatabilir mi
Olabilir olabilir ama yine de yalın bir rahatlama diliyorum
KADIN-Bu numarayı arama dedi bana
Konuşmalar.. konuşmalar..
KADIN-Yok böyle bir şey ya!
Haydi rahatla. Artık rahatla.
Sen elinden gelenin en iyisini yaptın.
Bunu biliyorsun. Elinden gelenin en iyisini
En iyisi bu mudur sence elimden gelenin
Bundan çok daha iyisi de olabilirdi bence
Çok çok daha iyisi olabilirdi
Geri götüreceğim, onu alıp geri götüreceğim
Bunun için geldim. Onu götürmek üzere geldim.
Konuş benimle.. onu buldun mu
Çişim geldi..
Seçilmiş bir hareket istiyorum çok düşün ve bir hareket belirle
Seçilmiş.. öyle seçmişim.. öyle seçmişim.. bunu seçmişim.. bunu seçtim..
Akşam ezanı
Seçilmiş bir hareket
Onu bulmadım
Onu bulmadım
Bulmayı olduğum kişiyi bulmadım
Elim boş döneceğim
Şimdi hâlâ rahatlamayı düşünüyorum
Yine de rahatlayabilirim.. rahatlayabilirim
Olabilir.. nasıl
Kafe Kafka da değilim
Oraya gitmeliyim
Şimdi oraya gitmeliyim
Neden, aynı şey değil mi
Aynı şeyden
Elim boş.
Ya peki..
Boşluk.
.
.
Başı
Yıla
Nı
N
.
.
.
Dü
Şün
Celeri
Gerçek
Leştirmek
İçin eylemsel
Bir gücü harekete
Geçiren insanlar gerekir.(10)
Kayıt Tarihi : 21.5.2013 23:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(1) Süreç mi Yaradılış mı? - Syf.36; Yazar - François Jullien; Çevirmen - İsmet Birkan; Metis Yayıncılık; (2) Syf.37; (3) Syf.38; (4) Syf.40; (5) Syf.86; (6) Hamlet - William Shakespeare; (7) (1) Syf.87; (8) T. Buğra; (9) (1) S.Y. Syf.27 - Zhang Zai (Zhang Hengqu, 1020-77) : (10) K.Marx - Alman İdeolojisi; 09 Mayıs 2013; 07:45:20.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!