Terminal Şiiri - Yaşar Cerit

Yaşar Cerit
427

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Terminal

Yaz mevsiminin sonbahara uzandığı,
Ağustosun altı eylüle el salladığı,
Kuzguni bir akşamüstü,
Saat sekizi gösterdiğinde,
Kızıl güneş batmak üzereydi…
Ayrılığın hüzünlü çanları,
Çoktan çalmaya başlamıştı bu Şehirde.
Anjelik topuzlu siyah saçlarını,
Ellerim titreyerek son kez okşadığımda,
Nutkum durmuştu adeta.
Şu gözlerimin altına,
Eflatun bir gölge dolmuştu;
Gözlerimden firar ettiğin an,
Gün kavuşmuş dar akşam olmuştu inan.
Durağan gözlerle,
O yolun ortasında kalakalmıştım.
Gözlerim ipil ipil ıslanmış,
Sanki bir yumruk gelip,
Acımasızca şu boğazıma tıkanmıştı.
Ne sırtımı dayayacak bir dayanak,
Ne de tutunacak bir dal bulamamıştım.
Gözlerim seğermiş,takatim tükenmiş
Elinden elmalı şekeri alınan bir çocuk gibi,
Hüzünlü çehremin dudağı büzülmüştü.
Senin o gidişin var ya senin,
Bir hançer gibi gelip yüreğimi delmişti.
Yiğidin alnına yazılanlar düşermiş,
Artık gün yıkılmış,
O ardından savuşup gitmişti.
Buharlı bir yaz günü dona kalmıştım,
Ayaklarıma prangaların bağlandığını,
Ne yazık ki çok geç anlamıştım.
Bindiğin sarı otobüse,
Öylece ırayıp gitmişti gözlerim.
Bir deli Rüzgar olup,
Ardından koşmak istemiştim,
Hatta o gökyüzünü taşlamak istemiştim,
Ne yazık ki senin ardından,
Ayrılığın sancısı,ayrılığın sıtması tutmuştu beni…
Yüreğimi bağlamıştım bindiğin otobüsün lastiklerine,
Yaban ellerde boynu bükük bırakmasın,
Gittiğin yerlere beni de alıp götürsün diye;
Götürmedi be sevgili götürmedi,
Koca lastikleri ezdi de çiğnedi beni.
Ben ki o Kentin yabancısıydım,
Sen ki hem seviyorum diyordun,
hem de çekip gidiyordun…
Önüme sıra dağlar gibi,
Senin hasretin çoktan dizilmişti,
Bu benim kaçıncı yanışımdı be güzelim,
Çaresizliği,o çaresizliğin içinde yanıp tutuşmayı
Arsız bir çocuk gibi yeniden hatırlamıştım.
Bir bayram üstüydü yaralandığım gün,
O terminal Ana Baba günüydü be gülüm,
Başıma bir uğultu,
Başımda bir ağrı seğermişti,
Ve bir anons gelip,şu alnımın çatına
Bir tren gibi çarpmıştı.
Sanki bana Ana Avrat küfredercesine,
O güzel Kent de o kızın cırtlak sesi
Adana yolcusu kalmasın diyordu;
İşte o ses kulaklarımı kurşun yağmuruna tutmuştu.
Kalabalığın içinde kayboldum bir an,
Benim biletim yine yalnızlığa kesilmişti.
Hayalimin sürgüsü bir sur misali,
Yine önüme çekilmişti iki gözüm,
El mecbur ve çaresiz,
Her şeyimi göz bebeklerime hapsettim,
Ama şu sol yanımın en dibinde
Yine türkümüzü ağlattım kömür gözlüm.

Yaşar Cerit
Kayıt Tarihi : 13.5.2014 20:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yaşar Cerit