Dışarıda yağmur var... Yaz yağmuru... Severdin böyle havaları, böylesi yağmurlarda ıslanmak hoşuna giderdi. Sırılsıklam olmak istiyorum ve hiç kurumamak, bir ömür boyu böyle kalmak istiyorum, sırılsıklam... derdin. Gülümserdik. (Şemsiyeni böyle bir günde atmıştın çöp tenekesine)
Ben bu şehrin en çok neyini seviyorum biliyor musun, derdim. Hiç bir zaman, neyini, diye sormazdın. Her defasında gözlerinle, o cıvıl cıvıl, o güneşe dayanamayan karlar gibi baktıkça eridiğim gözlerinle, bilmiyorum derdin. Hoşuna giderdi benden aynı sözleri duymak. Çünkü her defasında ben, bu şehrin en çok içinde sen oluşunu seviyorum, içinde sen oluşunu derdim. Saçlarının ıslaklığında yıkanırken ellerim şımarık gülümsemeler yayılırdı yüzüne...
Dışarıda yağmur var... yaz yağmuru... hiç kurumadan kalmak istediğin sırılsıklamlığını da alıp gittin, uzaklaştın sessiz sedasız, bana ise sen olmadan asla sırılsıklam olamayacağım yağmurlar kaldı... şakaklarımdan zonklayarak süzülen ağrılı yağmurlar… yüreğimi ıslatan içime işleyen yağmurlar... üşüyorum sevgili, içim üşüyor, yüreğim üşüyor…
Nerden bilebilirdim bir daha görüşemeyeceğimizi… Nerden bilebilirdim her seferinde ulaşmak için can attığım o meydanda artık gelmeyişlerini biriktireceğimi. Evet gelmeyişlerinle doldu her yanım. Ellerim, ceplerim, gözlerim, yüreğim… ve bu meydan… Hepsi hepsi gelmeyişlerinle doldu. Bak, görüyor musun? Göremezsin elbette, yoksun çünkü, yoksun… sen yoksun ve bu meydan senden yoksun sensizlikle doldu… Ama en çok da gözlerim doldu, en çok da gözlerim sevgili… Bir güneşe bir kolumdan akıp giden zamana bakıp dururken ikisini de durdurmaya gücümün asla yetmeyeceğini oysa senin bir daha gelmeyeceğini, çoğaldıkça gelmediğin günler, geçen her saatin yüreğimde kanırtılan bıçaklar gibi olacağını neden bilebilirdim? Ahh nasıl bir çaresizliktir tükenmişliği umudun bilir misin? Ben seni sadece çok sevmekten başka ne yaptım ki? Bu kusur mu oldu sevgili? Sevginin diyeti midir ödediğim?
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta