gitti yani öyle mi?
sormadan etmeden..
bir hoşçakal demeden...
güneş doğsun,
kuşlar ötmeye başlasın demeden
.........................
fırıncı salih ilk simitlerini çıkarmadan,
bakkal dervis kepenklerini açmadan,
çaycı cırağı ali sokaklara düşmeden
yan komşu haydar sigaradan öksürmeden,
bir ALLAHA ISMARLADIK dememi beklemeden,
gitti yani öyle mi?
.............................
gerci vakit yakındı
ANLAMIŞTIM....
ellerimin titremesinden,
gözlerimin karanlığından,
yüreğimin yorgun atışlarından,
ANLAMIŞTIM.....
……………………………………
ayaklarımın bitikliğinden
zamanın yitikliğinden
gidenlerin rüyalarıma gönderdiği
manasız davetlerinden
ÖZLEDİK ARTIK GEL YETER
Deyişlerinden
ANLAMIŞTIM..
…………………………………………….
oysa daha yeni açmıştı tomurcukar
nisanı karşılamaya az kalmıştı
son bir kez bahar yağmurlarında ıslanacaktım
can eriğini tuza banacaktım
taze iğde ağaclarının kokusunu soluyacaktım
bir bahar rüzgarını karşıma alıp
demli bir çay yudumlayacaktım...
………………………………………………….
ne yazıktır ki zaman tükendi
yalnızlık bu zamanda çok ağır geldi
ihtimal bu ki yanlız öleceğim
haber uçuracak bir ahbap ta kalmadı
kimbilir? kimsesizler mezarlığına gömüleceğim.
…………………………………………………………….
gitti yani öyle mi?
ruh bedeni en gafil anımda terk-i diyar eyledi....
Kayıt Tarihi : 19.10.2013 10:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönülden kutlarım...
Sevgiler..
ANLAMIŞTIM....
ellerimin titremesinden,
gözlerimin karanlığından,
yüreğimin yorgun atışlarından,
ANLAMIŞTIM.....
----Melahat hanım duygu yüklü dörtlükler sizi ve eseriniz kutlarım .
Ah gitmeler sahra çölü olur da yakar...
Güzel şiirinizi Kutluyorum Melehat Hanım... Büyük keyif aldım Saygımla...++
TÜM YORUMLAR (9)