adının baş harfini aldım
bahçede koca çınar gövdesinden yanıma
birde o hüzzam şarkıyı doladım dilime
terk ediyorum bu kenti ölürcesine...
susabildiğim kadar özgür
parmak uçlarımdaki sızı kadar yakın
senli şiirlerin sonuna düşülmüş dip not kadar tutsak...
o yorgun martıyı bırakıp
eski deniz fenerinin saçağında kanadı kırık
birde seni dilediğim yıldızı gök kubbede unutup
başım önümde gidiyorum...
nerden başlasam
bilindik sona en yakınım
ölü düşlerimden yaptığım uçurtma uçmadı mesela...
o gökyüzü
seni dilediğim o yıldız gibi bizim hiç olmamıştı aslında
belki de yalancı o bakışlara ipotekliydi...
karanlığımın adı köhne kasabalı yalnızlık
yabancısı olduğumuz sevdalara üç otuza satıldığımız...
güneş hiç doğmamıştı belki de
göksuya bakan verandalı odamızın penceresine
camda belli belirsiz bir iz o son sağanaktan kalan yağmur lekesi...
ıslak düşler iliştirdim de bekledim
yağmurlara gebe mevsimde buz yeşili göz bebeklerimin sen yamacına
sevilmese de sevmeyi biliyordu camdan da olsa bu kalp
paramparça olsa da sevmediğin sevgisiyle susuyor bu kalp kırılarak....
Hasan ODABAŞI
Hasan OdabaşıKayıt Tarihi : 22.3.2021 20:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!