Tereddüt Şiiri - Abdulkadir Çakmak

Abdulkadir Çakmak
176

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Tereddüt

Kan ter içinde kaldığım bu zamanın alevinde
İkram edilen bir yudum suyu yok saymayışım bu hayatın onsuz olmayışındandır.
Esen melteme karşı sırt dönmem, zemheri zamanında sineme vuruşundandır.

Hep Eylül gibi yaşadım ben bu hayatı.
Bazen bir yaprak düştü dalından,
bazen göçmen kuşlar gibi uçup gittiler.
Kalan ben oldum.
Solan ben,
Eksi on beşlerde bile üşüdüğümü hissetmedim.
Üçe beşe bakmadım her kar yağdığında.
Kâh mutlu oldum,
kâh mutluluğu aradım düşen kar tanelerinde.
Fırtınaya göğüs gerdim tereddüt etmeden, tedbirsizce dik durdum.
Bu dik duruşum,
düşen kar tanelerinin yürek yangınımda ölüşündendir.

Bir bir eksilmiyor duvarda ki takvim yaprakları
Üçer beşer yırtıp atmam gerekiyor sanki.
Dünü yarına katmam bundandır işte.
Hazanı, hüzünde hissetmem bundandır işte.
Bu güne şehla bakarken yarım yamalak
Günü gündüzden sayıyor olmam.
Karanlığın bana düşman, eylüle dost kalışındandır.

Zamanı bekledim zaman saniye saniye değişirken.
Kaçıncı saniyeden sonra dakika gelir.
Dakikanın vurduğu saat o an mıdır bilmiyorum ama zamanın uzaklaşması,
Zaman zaman tuzaklaşmaşı
hırsını benden alışındandır.

Ben zamana göre yaşamayı sevmedim.
O bana kendine göre yaşamayı öğretti.
Mevsim mevsim, saat saat, dakika dakika.
Ömrümden aldı, önüme koydu.
Bu gün aylardan Eylül, günlerden Eylül dedi.
Ak düşmüş saçlarımın, kırışmış yüz hatlarımın, yorgun bacaklarımın, hasta bedenimin ve sızlayan ruhumun bitmişliği.
Eksilen hayallerimi, çoğalan özlemlerimi.
Her an yüzüme yüzüme vuruşundandır.

Şöyle Eylül otuz dese ben tohumun toprağa düştüğü ekimi görsem.
Zaman benim içinde ilerlese.
Otursam gün batımını seyretsem.
Kızıllığına aşık olsam.
O bana son deminde el sallasa,
ben ona gider ayak ben burdayım desem.
Dönsem sırtımı karanlıklara
Tekrar bir umutla gelişini beklesem.
Umuduma umut eklesem.
Beni bu umuda bağlayan güneşin elbet bir gün benim içinde doğacak oluşundandır.

Kurumuş otlar uçuşurken kesmeli güneyin güney yamacında,
Kuzeyinde gün nasıl başlar, nasıl biter bilmiyorum
Doğa ölmemek için rüzgara direnip
kendi kendine çırpınırken,
Toprağın rüzgara karışıp savrulması güneşin ona gülüşündendir.
Eylülün yaşarken ölüşü, bir zamanlar ak olanların karaya dönüşündendir.

Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 3.10.2025 23:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!