Tercümesi Olmayan Duygular

Uzun bir temaşa denizine bakarak
Bazen mehtaba dalıp hisleniriz
İçimizden tercümesi olmayan duygular geçer
Aklımızı esir alır mehtaba düşen yakamozların esrarı
Sessizce yıldızlarla konuşuruz gönül dilimizle
Susturamayız kalbimizde depreşen duygularımızı
Dalar, gönül dünyamız mehtaba, gamlı ve kederli
Ağlayan mısralarda yüreğimiz sızlar
Öyle bir an gelir ki, bir ses düşer içimize
Ayı ve yıldızları tutarız sanki ellerimizle.

Tüllenen akşamın hicranı çökerken içimize
Günün yorgunluğunu gömeriz gri bir denize
İçimizden neler neler geçer de
Bir türlü kimseye anlatamayız garipliğimizi
Ansızın ruhumuzu kuşatıverir mavi duyguların rengi
Aşk damla damla doluverir yıldızlardan kalbimize
Ruhumuz kanatlanan bir melek gibi uçarken enginlerde
Aşk bizi çekiverir gecenin uçsuz bucaksız derinliklerine.

Sonra, aşka kucak açan geceye sığınırız tüm benliğimizle
Onda mest eden bir sevdanın sessiz şarkısını dinleriz
Mutluluktan mı,yoksa hüzünden mi ? gözlerimiz nemlenir
Gamlı gönlümüzde gece, mehtap ve yıldızlar demlenir.

Derken, kurşun gibi deler geçer kalbimizi
Mehtabın gizemine sığmayan masum duygularımız
Aslında biz, aşka kucak açan yalnız gecemiz de
Bir türlü çıkıp gelmeyen, o sevgili için ağlarız.

Şubat 2017 - Akçay