Örtünüp yüzüme şimdi en vakurlu efkârı
Çiçeklerin solmadığı kırlara yürümek vakti
Zeytin bakışlı çocuklar karşılasa yine beni
Coşkulu ırmaklara atsam terli bedenimi
Sevgiyle okşasam bütün kuşların kanatlarını
Serpsem o doğurgan toprağın hicranlı göğsüne
Yüreğimdeki bütün sevgilerin kırıntılarını
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman