İnsan niye acı çeker bilir misin
Bilen olsaydı çekilir miydi hiç
Kim ister kuşluk vakti yuvasından çıkmayı
Kim ister hastane koridorlarında sabahlamayı
Ve kim istemez ki hiç doğmamış olmayı
Her kişi yara açar
Bazıları sırtına
Bazıları gönlüne
Sırt yarası sinsidir
İçten içe kaşınır
Yakar içini
Anlamıştım en başından
Bıçak gibi keskin bakışların
Cenaze evinde gibi
Gülmeyen dudakların
İsyanınmış bana
Keman kaşların anlatır bana bazı şeyleri
Kim üzdü kim mutlu etti acaba seni
Elimde olsa atlar gelirdim sana
Kollarını açıp bana son kez sarılsana
Baharın ilk bademlerini anımsatır gözlerin
Gelmez mi kimseden yardım
Derdime dert kattığım gecelerde
Olmaz mı yanımda birileri
Yalnız duvarlara baktığım saatlerde
İstemem artık gelmelerini
Severdi yaşamayı
Düşünmeden etmeden
Ertesi gün yiyeceği aşın
Derdine düşmeden
Ama şansı pek yaver gitmedi garibin
Kendini sevilir mi sanıyorsun
Bendeki bu deli yürek olmasa
Yüzüne bakılır mı sanıyorsun
O baharsı güzellik de olmasa
Gönülden bakana sarılmam dersun
Fahur akıl kemale ermeyince
Bugün günlerden hüzün
Pencereleri açın dolsun içeri
Güneş nankördür
Ne zaman hayata umut beslesen
Karartır kendini
Ay ise gerçeğidir bu dünyanın
Bu şehir artık ıssız
Yetim çocuklar gibi
Yoldaki hurdacının sesleri
Mahalle arası top oynayan çocuklar
Bakkalın veresiye defteri sanki bu sevda
Zamanı dolmuş
Sen ki seveni sevmeyen
Nazlı kaprisli berhudar
Sen ki gecelerimden
Uyku çalan bir hırsız
Hayallerimle oynayan
Bir jonglör
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!