Çözdüm hayatın sırrını
kendimi arayıp sordum
bu gün yine bir tenhada
karşılaştım kendimle ben
bir arpa boyu sanmıştım
katettiğim yolları hep
yüzvermez sandım bülbüle
saklı bahçenin gülleri
aramıştım köşe bucak
nice nice yol almışım
dilime kilit vurulmuş
dilim lâl olmuş sanmışım
ayaklarımda pranga
yüreğimde bir kelepçe
kalmış azı gitmiş çoğu
bir can kalmışım ki kuru
beynimde cevapsız soru
sorup durmuşum kendime
nasıl neye benzerim ben
sus pus olmuş meğer kendim
ah efendim ah efendim
attım kibiri gururu
çözdüm kelepçeyi kalpten
birkaç benim çıktı hepten
o sebepten bu sebepten
vazgeçtim Şamdan Halepten
arpa boyu katettiğim
döndüm o çileli yoldan
bir tenhada kendimle ben
rastladım ya tesadüfen
tokalaştım vedalaştım
cenk edip kendi kendimle
kılıçsız kalkansız yendim
ah efendim ah efendim
yelkenlerim indi suya
kaldı azı gitti çoğu
kuzey güney batı doğu
attım kibiri gururu
bir canım kaldı ki kuru
kilidi vurdum dilime
daha bitmemişti çile
ne demek yolun yarısı
henüz başlamadı bile
gittim geldim ba ile sin
arasında gittim geldim
bu çileli yolda bilmem
daha kaç yıl çile çektim
ezberlesem satır satır
okuyup üflesem burdan
ölmüşlerime bir yasin
bir kaç mum bir de buhurdan
yansın bir de öd ağacı
bilmek kendini ne acı
kendini görmek tenhada
1/Eylül/2011/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 1.9.2011 18:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
deneme
Ne o çocuk yürek değişir, ne yaşama sevinci biter...
Sevdiklerimizi yolcularız hep yavaş yavaş, yalnızlıkları hissederiz, ama yine güneşin doğuşuna gülümseyebiliriz göz kırparak...
Coşkun ve sevgi dolu yüreğinize sağlık... Çok beğenerek okudum. Sevgiler bu yüreğe...:)) Hâlenur Kor
Tam puan.
Çözdüm hayatın sırrını
kendimi arayıp sordum
bu gün yine bir tenhada
karşılaştım kendimle ben
bir arpa boyu sanmıştım
katettiğim yolları hep
yüzvermez sandım bülbüle
saklı bahçenin gülleri
aramıştım köşe bucak
nice nice yol almışım
dilime kilit vurulmuş
dilim lâl olmuş sanmışım
ayaklarımda pranga
yüreğimde bir kelepçe
kalmış azı gitmiş çoğu
bir can kalmışım ki kuru
beynimde cevapsız soru
sorup durmuşum kendime
nasıl neye benzerim ben
sus pus olmuş meğer kendim
ah efendim ah efendim
attım kibiri gururu
çözdüm kelepçeyi kalpten
birkaç benim çıktı hepten
o sebepten bu sebepten
vazgeçtim Şamdan Halepten
arpa boyu katettiğim
döndüm o çileli yoldan
bir tenhada kendimle ben
rastladım ya tesadüfen
tokalaştım vedalaştım
cenk edip kendi kendimle
kılıçsız kalkansız yendim
ah efendim ah efendim
yelkenlerim indi suya
kaldı azı gitti çoğu
kuzey güney batı doğu
attım kibiri gururu
bir canım kaldı ki kuru
kilidi vurdum dilime
daha bitmemişti çile
ne demek yolun yarısı
henüz başlamadı bile
gittim geldim ba ile sin
arasında gittim geldim
bu çileli yolda bilmem
daha kaç yıl çile çektim
ezberlesem satır satır
okuyup üflesem burdan
ölmüşlerime bir yasin
bir kaç mum bir de buhurdan
yansın bir de öd ağacı
bilmek kendini ne acı
kendini görmek tenhada
1/Eylül/2011/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
Bu güzel ve degerli calismanizi Güldeste siir grubumuzda paylasiyorum Nimet hanim, yüreginize...Tebrikler...
Bambaşka çözümlemeler.Kalem,kendi yaşam çizgisinden ara kesitler sunmakla kalmıyor;onların getirilerine ve götürülerine değgin düşünceler de üretiyor.Anlatımdaki naiflik dikkat çekiyor.
Şiirin dili yetkin.En tenhaların sunuluşu da.
Yol ve yolculuk bir bilinmeze doğru uzadıkça sanırım bu öykülemelere yeni fasiküller ulanacak.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.Işıkla.
bir cirpida okudum ve cok begendim siirinizi...
bu vesileyle de bayraminizi kutluyorum sayin Apel...
sevgilerimle...
TÜM YORUMLAR (5)