I
Dal kırık
bahçe talan
sularda yüzün
hangi âh, hangi melâl
yok şimdi
hayal
sabahları boyayan kuşlar mıydı
sonsuz suskunluktan gayrı yıllar
yıllar savrulmuş sanki sonbahar
düştü yok şimdi hüzün ve aşk
ben bu duvarı ördüm yıktım ördüm
dur gece dur akşam dur sabah
tak tak tak bu poyraz bu telâş
yağmurla örtüşür gibiyiz akşam
yüzün gök
yüzün yıldızlar
yüzün leylim
birlikteyiz işte hiç bitmiyor akşam
II
sürülmüş toprak kokuyorsun
biçilmiş çayır
söğütlüğü geçince
her yer çiğdem, gelincik ellerin
baktıkça açıyor yüzün
baktıkça bulutlar ve güneş
serçeler karışıyor gülüşüne
Saat yok gölgemizde zaman
ve suyun uzayıp giden öyküsü
sevmek kadar seni
III
Rüzgâr esiyor usuldan
bir kiremit düşüyor sundurmadan bahçeye
elimin üstünde güneş
birkaç damla yağmur karışıyor içtiğim çaya
sonra bir bulut gemi gibi yanaşıyor masaya
elele çıkıyoruz seninle güvertesine akşamın
İşte yıldızlar diyoruz
tüm çiçeklerin adını sayıyoruz
bahçedeyiz yine masa aynı masa
bu kez saçların karışıyor söze
sonra hiçbir şey olmamış gibi
tavukları yemliyorsun sabah sabah
IV
Taş atılmış su gibi
dalga dalga yüreğim
bir abdalım, bir yabanım
kıyında
Gemilere götür beni
misafir kuşlar gibiyim
mavilikte
öyle
ucunda kirpiklerinin
Bir park korkuluğuna
takılıp kalan güneş de yok artık
yağmur ince bir sızı
bir gelir,bir gider
sarı solgun resimlerde mi
yüzün
Hiç kuş uçmamış
gök gibiyim karşında
V
Bir güz ağacıydın
erguvan yapraklar düşürdün
hüzün
..........
..........
Kayıt Tarihi : 19.3.2001 11:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yinede Emeğe Teşekkürler Seçici Kurul
Üstat Ağabeylere duyurumdur&&&
Rengin Gündoğdu adlı yorumcu üyenin
şiirinde Nevin Subaşı yazmış kokusu aldım.
Rengin serisi devam ediyor anlaşılan.
şiir hazretleri bu... gelmedi mi gelmiyor işte hazret... ne yapsanız, kendinizi paralasınız da çoğu zaman...
emeğe ve nümunelik esere selam ve sevgiler
bir sümüklü böcek gibi
duvarları yürüdüm...
arada bir kaydı ayağım
arada bir yere düştüm!..
duvarlara çizdiğim iz
ağlamalarımdır aslında
bunu senden gizledim!..
:))))))
deyip kutluyorum güne düşen şiirin tenhasını...baharın ilk aylarında çana yaban gülleri gibiydi doğrusu...
şaire ve jüriye selam ve saygılar olsun benden...
Aradan 42 yıl geçti. Kemal İspir denen hocanın yorumlarını okudukça aynı hissiyatı yaşıyorum. Bu adam beni kıl ediyor. adeta o günlere yeniden döner gibi oluyorum. Günün şiirine değil de Kemal İspir Bey'in o up uzun o okudukça uzayan hiç bitmeyen, kahreden yorumlarına yorum yapar oldum. Halbuki adam'ı hiç tanımam.Ama beni uyuz eden bir tavrı var hocanın. Beyni sulanmış desem değil. Adam cin. Bilgi desen kallavi.Zeka o biçim. Kıskançlık mı hayır. Peki ne öyleyse?
Sonunda buldum galiba. Dediğim dedik tavır. Kargadan başka kuş tanımayan bu mizaç olsa gerek. Şimdiye kadar sizinle kaçak güreştim Kemal bey. Okkalı göndermelerinize de pek aldırış etmedim. Yani sizinle didişmek hoşuma gitmeye de başladı. Engin bilgilerinizden oldukça istifade de ettiğimi itiraf edeyim. Şiire bakış açınız : Ne kadar gizlese de şairin meramını kavrayıp ortaya koymanız, okuyucuya ışık tutmanız hoşuma gidiyor.
Tesbitlerinize aynen katılsam da bu şiirle ilgili bazı yorumlarınıza asla katılmıyorum.
Bir şiirin şiir olabilmesi için şairinin yazdığı şeyleri birebir yaşaması hiç gerekmiyor bence.
''Şiirdeki eksikliği, ezikliği veya noksanlığı şimdi ayan-beyan fark ettim ve anladım?.. '''sevgilim güzel bir ateş yak bana'''...(Ateş tini) Hımmmmmm...Şairimizin sevgililisi hiç bir daim güzel bir ateş yakmamış veya yakamamış şairimizin gönlünde, ruhunda ve yüreğinde?..Onca bölümlerden sonra, onca pehlivan terfikalarından sonra, onca maddelerden ve onca fıkralardan, onca bentlerden sonra..ne diyor Şairimiz; ''' sevgilim güzel bir ateş yak bana''' Diyor?.. Bu ne demektir?..Bu şu demektir: Bu şiirin içinde cıvıl-cıvıl yaşanmış sıcak bir aşk, sıcak bir sevgi, güzel bir ateş..yok demektir?..Yani şiir tek bacaklı bir şiir?..Yani bu şiirin içinde bacak-bacağa, kucak kucağa, dudak-dudağa..sarılıp yatılarak ateşli ve karşılıklı bir aşk veya sevda yok demektir?..İşte şiirin eksikliği ve noksanlığı burada?..Kra kutu burada, işin püf noktası burada?....Onun çün alıp da götüremiyor?..Onun çün arkasına düşürüp de sürükleyemiyor?.. ''Ama Efendim; şairimiz sanki karşılıklı ve çift bacaklı.. sıcak bir aşk ve sıcak bir sevgi varmış gibi ustaca yazmış şiirini..vs.vs?'' Efendim; ''var mış'' gibi yazmak başka bir şey ''var olması'' ve ''var'' başka bir şeydir?..Uzamda yer kaplıyan varlıklara cisim denir?..Bu şiirin tenha yerlerde sadece ismi var ama malesef cismi yok?..Bakınız Hocam da Kendim gibi 60 yaşına ayak basmış ama halen ne diyor; '''sevgilim güzel bir ateş yak bana.''' '
İşte sayın hoca sizin katılmadığım yorumlarınızdan bir bölümünü kopyala-yapıştır yaptım. Kucak kucağa- dudak dudağa şiir yazılmaz sex yapılır bana göre. Önemli olan şairin hissiyatıdır. Gönlündeki kor un hala sönmemiş bir volkan gibi segi püskürebilmesidir. Karadenizli Yusuf Cemal Keskin Bir türküsünde diyor ya
'elim eline değdi
Bu da nikah sayılır'
Sonuç olarak eleştirilerime tahammül göstereceğinizi umar sevgi ve saygılarımı arz ederim
TÜM YORUMLAR (22)