(bu bir pazarlamacı hikayesidir
asker yarenliği değil)
neyse uzatmayalım
bizim Ombaşı Nuri
“tesgereyi alıncaa
doru bizim memlekete gel
Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Devamını Oku
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
Güzel bir anlatım.
Tebrikliyorum sevgiyle.
hoş bir şive ile oldugu gibi kaleme alınmış abimin yüreğine saglık gülümseyerek okudum dizeleri,,
kaleminiz daim olsun
gurbetten sılaya
selam ve dua ile..
neymiş
gosgoca Nuri Beyi
patronun damadını bilmemi insan
düzenbaz,
neyimiş
bu tencerelerin
bunarın fabırgasıynan
alakası yoğumuş
neyimiş
tenike
.ibrahim bey.bu mahalli dille yazılan şiirler insanda değişik bir haz bırakıyor.tebriklerimle tam puan.selam ve dua ile.
Bir dönemin portresi bölgesel şive ile anlatılmış. Çok da güzel anlatılmış. Ancak samimiyetimle söyleyim okurken zorlandım ( uzun olduğu için ) Üstat gerçekten size çok teşekkür ederim. Bu şekilde yazmışsınız, usanmadan bıkmadan. Kutluyorum.
İbrahimci'ğim şiire başladıım *Eyvah*Dedim askerlik hikayesiyle
başladı şimdi bubitmez dedim.Dost için insan acı bir şey yermiş
ulan biz İbrahim'in şiirini pardon romanını yarımmı koyacan
dayan koçum dedim.Evde yemek vakti hanım yemeğe çağırdı
geliyorum bi şiir var okuyup gelecem diyorum,bitmiyor mübarek
hanım bağırıp durur.Yahu kardeş sen bunları Belediye,kaymakamlık,valilik bir sponsor bulda değerlendir.Bunca emek boşa gitmesin.Selamlarımla.
emeğinize sağlık dolu yürek kutlarım
dizelerinizi seviyorum.....tebrikler...teşekkürler.....
Tencere
neyse uzatmayalım
ombaşı Nuri
“tesgereyi al,
doru bizim memlekete gel
kime sorarsan sor
beni bulusun
sormaya ne hacet
zati orda tencere fabrikası dedin mi
herkeş bili
nerden baksan görülü
ben yoğusam
gayınpeder fabrikadadır
selamımı söyle
deral işbaşı yap”
milletin arayıp da bulamadığı
ne hülyalar gurdu millet bilseniz
biri çay mı alıyo
bi dene fazla
niye! Nuri’ye
datlısı, köftesi ona keza
hiç birimiz ihmal etmedi
en çok da “yak bakalım” illa
varısa cığara işmezdi kerata
el birlik besledik Nuriyi
hemi de nası valla
“ben yoğusam
gayınpeder fabrikadadır
selamımı söyle
işbaşı yap”
valla herkeşe böyle
gerçi beni bek ilgilendirmezdi
neye dersen bi ananın-bobanın bi olu
anam-bobam
“-bize de ilazım bi adam
bizim işi kim dutçak” der çıkarlar
senin ki bi para harcardı
aklın dimağın duru(r)
çarşı iznine mi çıkdı
yarın izine gediyomuş gibi
ayakgabısından, elbisesine
memleketdekinnere hediye
gantin sırasında kim varısa
ordan bana bi çikolata
bal-tereya(ğı)
hiş tayın yedi(ği) ni görmedim
tevatir bişiy
bilmen ya asgerde bi fabrika yedi
laf sırası geldi mi
ağzından bal damlardı
“-ben gayınpedere eyvallah etmen arkadaş
garının garşısında el pençe divan durman
görüyoz işde bi sürü gılıbık”
biz de minnet etmeyiz de
etsek ne etmesek ne
dakan mı var
davşan dağa küsmüş
dağın habarı olmamış dedikleyin
akıllarına bile gelmen valla
tabi zengin çocu(ğu) olunça
senin ombaşı Nuri
nası etdiyse,
üş gün sonura tabır komutanının posdası oldu çıkdı
zatin iki dene posdası varıdı
neyeyse orasını Allah bili
neççe de
tayından,
nöbetten,
işdimadan,
sabah siporundan
eğitimden
garaj zimmetinden
çarşı izini uçu bölük yazıcısına yalakalıkdan
memlekete gedmeğ uçu
batarya komutanına boyun bükmekden gurtuldu
istediği zaman çarşıda
altında tabır komutanının cibi
isdediği zaman, memleket de izinde
bu arada bi gayboludu
“bi haftalığına” deye
on beş olu yok
biz nası eftikleriz
acaba başında bişiy mi geldi deye
seninkinin
umrunda değil
tabır komutanına,
viski getiriyomuş hallediyomuş
varısa
her bokdan anlardı,
denetim mi var,
malzeme sandığının üsdüne
yazı mı yazılcak
çağırılarıdı,
yüksek bi komutan mı gelecek
Nurinin garşısında
o batarya komutanları
sanısın sıraya dizilirdi
valla bilmen ya
bizden önce de
tesgereyi aldı getdi
ya-a(h) töbe
bize tesgereye gediyon deye getdi
yalan sölemeyen bi aydan fazla zaman geşdi
vaa! o ne len
senin Nurinin guca(ğı) nda çocukları
yanında asortik garısı
adam tabır komutanının misafiriymiş
kaş gündür,
bi haftadır
memleketine gedeceğmiş
de!
allahaısmarladığa gelmiş
ya! anasına
nasılda forslu görsen itoluit
sanısın denetime çıkmış tabırı
golunda garısı
insan iki yıldır dişi sinek görmemiş asgerin içine
o asortik garıyı getiri mi
al garını.ikdir git
pezevenk işdee
günlerden gün oldu
dayım onnarın orda bi tencere fabırkasında müdür oldu
köye gelinçe, dayıma deyon
“sizin fabırkanın sabısının damadı Nuri
benim asger arkadaşı
deyo “yok öyle biri”
“-başga tencere fabırgası yok demi orda”
“-yook”
“-hadi ya” deyon içimden
“senin bi bokdan habarın yok”
müdür file değildir bunun böylesi
ya keydiğinden belli olu
ya harcadığından öle ya
“yoğ ülen” deyon içimden
“dayım adam olmaz
daa patronunun damadını bilmeyo
adam bunu iki ğün sonura
gapı dışarı eder”
zuvudur galır bunun bölesi
gün geldi, deri peyniri götürdüm dayıma
maksadım birez de
bizim Nuri ombaşıyı görmek Allah var ya
daa dayımınan gavışmadan gapıcıya sordum
“hinci dışara çıkdı” dediler
ertesi ğün sordum
şehirdışına çıkmış
dayıma da bişiy demeden sıvışdım
dayım gordinatörümüş bana ne
demek ki
forsu morsu yok
bak Nuriyi herkeş biliyo,
nere gedmiş,
nerden gelmiş
tabi böyüğ adam
hepiciği her yerden cevap etişdiriyo
emme dayımı kimsenin dakdığı yok
telefon ediyollar
nerde deye
yani nerde olduğunu bilmeyollar
buluyollar, hu isimde bir geldi
deye
o da okardan inip geliyo
alıyo beni
Nuri de öyle deği
bi tefa sordum ya
yetti,
ertesi ğün ben taha beri yandan varıyokan
hepisi her yerden
“-Nuri beğ şeer dışına çıkdı”
neye
adam patıronun damadı
dayımın habarı yok dünyadan
bi de içim cız etdi
“bu gayınpederin sundurmasının altına girmiş haral” deye
ne yalan söyleyen
ne de olsa hukumuz var ombaşıynan
neyse
Allah var ben de bu durumu
köyde öğüme gelene anlatdım
kimbili kaş kişiye gucağ aşdı
bizim ombaşı Nuri deye
dayımın bi forsu yok
bizim köyde esiyo yağıyo da
orda şeyine dakan yok Yalova gaymakamını
bobamınan ıçcık kayfarengi oluvusak
onbaşı Nuri’ye bel balamışın
başga bi çıkar yolumuz yok
elim mahkım Nuri’nin yanında alcan soluğu
dayım aklıma file gelmeyo
gordinatörü kim dakar
patıronun damadı durukana
selam aleyküm selam
ben Nuri Beğin asger arkadaşıyın
“-buyur
çavış olalak başla işe”
uzatmayalım nerdeydim
Nuri bizim köye gelmiş
yanında fısdık gibi gızlar
tencere file deyinçe
bizim köylüler de benden basetmişler
bilmeyen yok ku
bizim köyde ombaşı Nuri efsanesini
“-demek sen o’sun”
“…”
“-bak işde senin asger arkadaşının bobası”
demişler
demiş bu
“-ben onun asteğmeniydim”
..
“-bu tarafdan geçiyodum da
onu gören hemi de
hu gampanyadan bu köyü de isdifade ettireyin
sizin elinize harmanda para geçer demi
taksit maksit yok
harman verese”
bizim köylüler biz borç semeyiz
taksit bilmeyiz” deye
verebilen vermiş parasını
genede gampanya ya imza vermişler emme
taksit dileyen de yirmi-yimbeş dedikleyin
Deli Yakıp
“-len olum Nuri Beğ
bunun burasında İstambol yazıyoru deyinçe”
bizim Nuri ombaşı
“-amca Türküyenin başşehri Angara deyen yanılır
Türkiyenin başşehri İstanbul’dur
yurt dışında İstanbulu herkeş bilir
İstambul bir markadır
biz size iraç malı veriyoz
sırf asgerimin hatırına
İsdambul marka
Angara’yı kim dakar
İsdambul marka da
onun için”
“-dooruu” demiş bizimkiler
“-İstambol marka”
bir başkası “-yau Nuri bey bu bek yeyni
deyinçe ona da
“-uçak imal edilen madenden” demiş
avantacını saymış-dökmüş, annatmış
tencereler gapış papış
eline pakedi alan evine seğitmiş
bobam eve davet etmiş
gızlar da barabarında
yenilmiş, içilmiş
bize de bi paket hediye edilmiş
alimiyonun yerine bu tencereleri gullanmanın
avantacından basedilmiş
gonşu evler,
evlerinden habarsız gelinnik gızı olan analar
analarından saklı
halı dokuyan gızlar
bek yönedimiş deyenden dut
harman veresiymiş,
alma veresiymiş deyene tencere almayan
ev galmadığı gibi
bir kaş dakım alan bile olmuş
birbirinden habarsız…
kimisi
gonu gonşuya halıya gedivirin
kimisi çapaya, yolmaya
kimisi
bi tütün almadım deyvirin
kimisi
gayfada çay içmeyvirin
deyelek herkeş kandırmış kendi kendini
derken herkeşde bi muabbet aldı başını gediyo
Nuri bey aşşa, Nuri bey yokara
biz de bi havalara giriyoz ki sorma
yolda beni durdurup sorannar oluyo
“-bizim olan bi taa gelceğ olusa habarımız olsun
birine aldık birine almadık olmayoru
belişdireyin desen dakımı bozmaya değmeycek
birine tava var, öteykine yok
obal da boynuna
senin asger arkadaşınımış Nuri
habar vermezsen ölümü öp”
tamam aba neye habar vermeyen
neye obal atıyon
veriz vermemiyiz heş” deyoz
bi başgası
“isdermin hinci yenisi çıkmışdır bunarın
böyük gız
“ben de gardaşımınkından isderin” deye dutdursun
“-len kaş paralık şey altı üsdü
bi set daa alıvırız”
bu tencere seti köyün baş müşgülü oldu çıkdı
öte tarafdan biri
“-gızlar etişip gedesiya
bi ta alırız
ataşa vurdum valla
Nuri beğden habarımız osun”
“-ederiz” deyoz onara da
bizim Nuri ombaşı veresiyeyi almaya gelesiye
bi kamyon daa müşderi irkildi,
dayımgile soğan gavırıvımış anam
dayım bakmış tavaya
“-bu ne bizim gız”
demedik tabi sizin fabırkadan deye
emme duymuş
galiteden file basetmiş,
Nuri beyin getirdiğine
“-alimiyon” demiş
“-tenike” demiş
iyi ya len bide sen getir
seninkini görelim de mi
gün geldi almalar satıldı
paralar gelcek
ana
bi duyduk ku
bizim almacılar ortada yok
bindik getdik Nevşehirine
bulduk Iramazan’ı
sefil biri,
çoluk-çocu terk etmiş
başı bozulmuş
adam bize maçıp
“-ben de oranın işcisiyin
ben de alcamı alamadım”
şirket gayıp deyo
başga bişiy yok
nalet olsun dedik gerisin geri köyü boyladık
ceremeyi üsdümüze sardık
bi gupa sovuk su işdik üsdüne
derkene bi bakdık
köye sarı sarı zarflar
bana da var deye sevinen
gapış gapış alıyo zarfları
bi okuduyduk
tencere gampanyasına verilen senetler
icraya verilmiş
“boniyi şu vadede ödemezseniz”
ne bileyin ne
sarı zarfı dürüp eline alan
bizim evde alıyo soluğu
“-netcez”
“-nolcak”
“-al hu borcumu götür o döyüse”
“-senin hatırını sayıyoz
valla geder vuruz”
nayeti biz tencere fabrıkasında aldık soluğu
on gadak gonşu
nuri beğ orda esgiden şöferimişimiş
hinci nerde olduğu belli değil
“-gelmişikene
dayına urayalım” dediler
sağolsun barımızdan yitmedi,
geniiiş bi odası var
gapısında gızlar
“-bana telefon balaman” dedi
“-toplantılarımı iptal edin” dedi
çay getiren gız başga
yemek getiren gızlar başga
bu işde bi iş var valla
garnımızı doyurdu, çay-may filen emme
yutmadım valla
neyimiş
bizim “tencerelerin
bu fabrikaynan alakası yoğ”umuş
“laf”
“dalavere”
bu dolapların
dalaverenin
kumpasın baş entrikacısı”
dayım belli
çay-may ayak
yol boyunca söğdük
elbirlik
bakdım beni var deye
çekinti ediyollar
herkeşden evel
ben girişdim
dinini
imanını
yedi ceddini
neymiş
gosgoca Nuri beyi
patronun damadını bilme mi insan
düzenbaz,
HİKAYE KİTABI OLACAK BİR ESER,,TEBRİKLER İBRAHİM BEY,,TARZ ÇOK GÜZEL,,DOĞAL BİR USLUP,,
İŞTE BU KADAR.
YÜREĞİNE SELÂM.
MUHABBETLE.
Allahına gurban ne güzel bir şive bu böyle
yüreğine sağlık dert görmeyesin Çelikli.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta