TEMMUZUN ONBEŞİ
Yıl ikibinonaltı temmuzun on beşiydi
Bir cuma klasiği pensilvanya işiydi
Emindi kendisinden planlar yapılmıştı
Sam amca arkasında gurura kapılmıştı
Korkacaktı güya halk uçakların sesinden
Sinecekti yiyince tokadı ensesinden
Milletin adamına ceza verilmeliydi
Ümmetin umutları yere serilmeliydi
Zalimlerin çarkına çomak sokmak ta neydi
Bir one minute sedası tüm kulaklara değdi
Yahudiye Müslüman böyle seslenemezdi
Gelirdi ambargolar artık beslenemezdi
Öyle olmadı fakat Osmanlının evladı
Dimdik durdu ayakta yayıldı arza adı
İç ve dış düşmanlara pabuç bırakmıyordu
Bildiğini okuyor onları takmıyordu
Harekete geçildi uçaklar havalandı
Kritik noktalara alçaklar yuvalandı
Düştü bir bomba gibi yurdun üstüne haber
Odalar sıktı bizi çoluk çocuk seferber
Meydanlara davet var durur mu artık millet
Ölmeyi istiyordu istemiyordu zillet
Aşıldı ses duvarı yine de dağılmadı
Aldı göze ölümü korkuya boğulmadı
O kocaman tankları elleriyle durdurdu
Zafer bekleyen salya öfkesinden kudurdu
Bombalar çatışmalar birleştirdi elleri
Nefesini tutanın tutulmuştu dilleri
Köprülerin altından pek çok sular akmıştı
Uyanmıştı milletim gemileri yakmıştı
Hevesler kursağında kaldı cöni amcanın
Hesabı sorulacak her damla akan kanın
Darbeler darbe yedi kumpasları biçare
Artık edemiyordu uzaklardan idare
İşbirlikçi hainler yakayı ele verdi
Halka karşı duranı halkımız yere serdi
Dua dua yükselen neslimizin destanı
Unutmayacak millet şeytanla iş tutanı
Hiçbir güç Milletimi korkutup sindiremez
Kıyama durdu artık hiç kimse indiremez
Rabbim bize bugünü, bir daha yaşatmasın
Şu güzelim vatanı kimseler kuşatmasın
(hayri yöndem)
Kayıt Tarihi : 8.7.2024 18:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!