bilip, bilmeden
Yetmiyor, hiçte bitmiyor
Bu yürek almıyor, dayanmıyor
Sığdırsam sığmaz, taşar
Göze iner gözden yaş olup akar
Diyeceğim akmıyor, donmuş
..
Paylaşamamanın Temelinde; KENDİ RAHATINI KAÇIRMAMAK VARDIR! . = 000.000.011 =
10 Temmuz 2013 Çarşamba 16:36:40
Ey Ali Kemal KABCIK; SENİN ÜST ÇENEN NEDEN DİŞSİZ? .
Ey Bu Soruyu Bir Sorun Diye UMUT ETTİĞİM HALKLAR: Ben ÜST ÇENEMDEKİ DİŞLERİMİ: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNE LAF ANLATABİLİRİM İNŞALLAH UMUDUYLA HAREKET EDERKEN KAYBETTİM! . SAÇIM AĞARDI, ÜST ÇENEM DİŞSİZ, ALT ÇENE DİŞLERİM SİGARADAN KASKAHVERENGİ ve BEN HÂLÂ "MEMLEKETİM ve MEMLEKETİM ve de MEMLEKETİM! ." DİYEBİLİYORUM: YAZAN SİVRİ UÇLU KALEMEMİMLE ve DÖNEN TATLI DİLİMLE ve de ZİKREYLEYEN AZİMLİ KALBİMLE! .
..
Acı kırmızı bir gül goncası olmuştu dudağının kenarında.Yağmurlu bir Temmuz akşamı tüm aşklardan sürgün edilmişti.
Kaçtı...Sığınabileceği en son sokağa.Yangınlar çıkıyordu yüreğinde ve yaz yağmurları söndüremiyordu bu yangınları.
Bu şehir çoktan kaybetmişti kendini.
Çingene fallarında kısa çıkıyordu hayat çizgisi hep.
Kaçtı...Hayallerinden, di li geçmiş zamanlardan, sandığına gizlediği tüm fotoğraflardan kaçtı.
Dizlerinin üzerine yığıldı en sonunda yabancı.
Acı kırmızı bir gül goncası olmuştu dudağının kenarında.
..
Bir aksamdi sicakdi temmuz du aylardan oturdum masada yanliz içtiğim sigaranın dumanı tutuyordu kimse sormuyordu baktım bir kadin gülüyordu sessizce tanıdık bir yan aradım sen olan yanlizdim sensizdim gittim yanına beraber yürüdük bizim sokakta Hani sevdiğin o kafe vardı orada bir kahve ictik Cocuklar tanıdı abi yenge nerde dediler ben sustum oysa bizim masada oturuyordum garip bir sıkıntı çok...
..
Hava soğuk, yağmur bir başka kederli yağıyor bugün… bir başka söylüyor türkülerini kuşlar ve bir başka esiyor ada rüzgarı soğuk, iç yakıcı bir soğuk …
Göremedim matem sinmiş, yanık buğday tanesi gözlerini bugün… eski şarkılarda tat vermiyor artık … kahvem hüzün kokuyor, yırtık gazete küpürleri dağılmış masanın üzerinde ….
Ilık bahar meltemlerinin getirdiği ebr-i nisan ile yüreğindeki buzlar çözülsün istiyorsun oysa hava soğuk bugün ve bende bir başka üşüyorum… Hava soğuk değil belkide, belkide bugün sadece sen ve ben üşüyoruz, belkide temmuz sıcağı bir tek ikimizin yüreğinde buz kalıbı oluyor..
Yağmur da yağmıyor belki bugün … belkide bn yağmuru yüreğimde varsayıyorum …
Belki seni yağmurun yanına yakıştırıyorum belki taze toprak kokusunu isminle birlikte hissediyorum yüreğimin en yakıcı yerinde,serinlik oluveriyorsun …
Aslında bugün ne hava soğuk ne de yağmurlu sadece yokluğun beni bu kadar üşüten temmuz sıcağında...
..
Yunus EMRE = 000.000.001 =
12 Temmuz 2013 Cuma 08:32:06
Sen Senliğin Görevini, Ben Benliğin Görevini Bilsek! .
Sevebilmişsen Eğer; İyi, Doğru ve Güzel Olan İnsana! .
..
İki Temmuz...
O gün iki Temmuz bin dokuz yüz doksan üçtü,
Yamyam tipli caniler madımak’a üşüştü.
Alev sardı gökyüzünü şehre duman çökmüştü,
Koray on iki yaşındaydı daha küçüktü.
*
O gün iki Temmuz dokuz yüz doksan üç Cuma,
..
Paylaşamamanın Temelinde; KENDİ RAHATINI KAÇIRMAMAK VARDIR! . = 000.000.012. =
10 Temmuz 2013 Çarşamba 19:34:03
{ BİR ÖNCEKİ METNİMİN İMLA HATALARINI DÜZELTEBİLME UMUDUYLA; O MESAJI TEKRARLAMAK ZORUNDA KALDIM! . BEN; İNANIYORUM ve BAKIYORUM ve de GÖRÜYORUM Kİ; BENİ SAFLIĞA ve DURULUĞA ve de ŞAHSİ ÇIKARSIZLIKLARIMA TAŞIYACAK OLAN: ALTI BUÇUK MİLYARLIK HALKLARIN YIĞININI, ALTI BUÇUK MİLYARLIK HALKLARIN KİTLESİNİ FARK EDİYOR ve YİNE SÖYLÜYORUM Kİ; BİZ ALTI BUÇUK MİLYARLIK HALKLARIN YIĞINI ve ALTI BUÇUK MİLYARLIK HAKLARIN KİTLELERİ: DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN İÇİN DE ve YARININ GENİŞLİK VAAD EDEN ŞAFAĞINDA DA; YİNE TEK YUMRUK OLUŞUMUZU TEKERRÜR ETTİRECEK ve YİNE TEK BİLEK OLUŞUMUZU TEKERRÜR ETTİRECEK ve de YİNE TEK ÇÖZÜM OLUŞUMUZUN İFADESİNİ DE TEKERRÜRLERLE DİLE GETİREREK, CÜMBÜR CEMAAT HEDEFİNDE İLERLEMEYE DEVAM EDECEKTİR! . BU CÜMBÜR CEMAAT OLAN DÜNYA HAKLARI YIĞINININ ve BU CÜMBÜR CEMAAT OLAN DÜNYA HALKLARI KİTLELERİNİN; BENİM ŞAHSİ VARLIĞIMIN HİÇBİR ÖZELLİĞİNE, YİNE ZERRECE İHTİYAÇ DUYMADAN; İLERLEDİ ve İLERLEYECEKTİT HER DAİM ve HER MEKANDA AZİMLE! . DÜNYA HALKLARININ KARDEŞLİKLERİ; AZİMLİDİR! . DÜNYA HALKLARININ KARDEŞLİKLERİ; YİNE BAŞARACAK ve YİNE YAŞANAN ve de YAŞATILMAYA ÇABALANAN TÜM ZAFERLERE: ALTI BUÇUK MİLYAR İNSANIN ADLARINI; NAKIŞ NAKIŞ, HECE HECE, MISRA MISA, SATIR SATIR, SAYFA SAYFA, CİLT CİLT, KİTAP KİTAP, SÖZLÜK SÖZLÜK, LÜGAT LÜGAT, ANSİKLOPEDİ ANSİKLOPEDİ, KÜTÜPHANE KÜTÜPHANE; PAYLAŞACAK ve de PAYLAŞTIRACAKTIR YİNE AZİMLE! . BU DEDİKLERİMİN TEKERRÜRÜ İÇİN; BENİM VARLIĞIMA ZERRECE İHTİYAÇ DUYULMAYACAK YİNE, YENİDEN! . }
(http://tdkterim.gov.tr/bts/: tekerrür Ar. tekerrur a. Tekrarlanma: “Tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu, şimdi bir kere daha öğreniyoruz.” -E. M. Karakurt. Güncel Türkçe Sözlük) }
..
******
=23 Temmuz 2013 Salı 06:33:06=
******
=Okuyoruz; ÖĞRENİYORUZ! Öğreniyoruz; PAYLAŞIYORUZ YİNE=
..
Ali Kemal KABCIK ve KOCA MUHASEBE GÜNCESİ==00.000.003=
= 14 Temmuz 2013 Pazar 07:30:52 =
http://www.youtube.com/watch? v=T2gYlHbhGa8
BABA HABER BÜLTENİ; “KOCA KAFALAR! .” ÇOK GÜZEL GÜNDEM YARATIYORDUR! .
..
Eşelesem
Temmuza ayak bastım,
yalın ayak,
başı kabak
Yanıyor bedeni
..
Doğum günü hediyesi!
Bir temmuz gecesiydi, vakit tamam olmuştu
Kürşad’ın çerisiydi, ilk nefesin soluyan
Ve gür bir ses duyuldu, buydu beklenen muştu
Gökte dolunay vardı, bir BOZKURTTU uluyan!
..
Sararmış başakların yanına uzanırdık
parlardı güneş gökte yakacak kadar sıcak
birkaç cırcır böceği gevezelik etmese
dünyamız bu öğleyin yaratıldı sanırdık.
İkimizde aşıktık, dünyamızda aşıktı
sarhoştu,dönüyordu derin maviliklerde
..
Aynı şehirdeyiz
Ama
Hasret ateşim
O kara gözlerin,
Bu temmuz akşamı
Ver kollarını
Sevda rüzgârına
..
Temmuz...
Sevgide umudumuz!
Sormadılar bizden ne umdunuz?
Yarının ümidiyle gözlerinizi yumdunuz...
Ancak!
Salıncak!
..
Ömrümün son baharı,kokan çiçeğim.Açıl bir daha göreyim,son defa seniDilin dursada,gülsün dudakların.Açıl birdaha göreyim, son defa seniAşkın bitmedi sevgilim,nefesin bitti Açıl bir daha göreyim, son defa seniBusen ilacım,nefesin ruzgarım oldu.Açıl bir daha göreyim, son defa seni. İsmail Kök 22-temmuz 1985
..
hep on dokuz yaşındasın
ve öyle kalıp
öyle anılacaksın
pırıltılı bakışlarınla
ölüme gülümseyen
saf ve tertemiz yüzünle
yüreğinle Ali İsmail
..
Şehidim;
Hikayelerle büyüdük,cenk meydanlarında kahramanlık destanları yazan ecdadımızla övündük. Bayrak ve sancak yere düşmesin diye şarktan garp’a kadar adaletle hükmeden şehit kanlarıyla sulanan bu toprakları vatan eyleyen nice kahramanların destanını okuduk. Biz 7 düvelde düşmana karşı kahramanlık gösterirken Aynı sofraya oturduğumuz doyanın bize düşman olduğu gerçekti.Bizim tarihimiz bu ve bunun gibi sayısız ihanetlerle dolu.Bundan 1000 sene evvel hangi niyetle geldiysek bu topraklara aynı niyet ve istikrarla devletimizin bekası milletimizin birlik ve beraberliğinin devamı için mücadele edeceğiz. Bu bedbaht insanlar bizden gibi gözüküp bizim gibi konuşup kutsal vatan toprağına göz dikecekleri aklımıza gelmezdi. Bizans oyunlarını okurduk kitaplarda bizden olan bizim gibi gözüken insan müsvettelerinin şeytanın dahi aklına gelmeyecek oyunlarla ülkeyi canım vatanı işgale kalkışabilecekleri akıllara bile gelmezdi.Tıpkı yaralı kartala sebebi hüznünü sorduklarında ve sen bunun gibi neler gördün,bir ok yarası mı seni yıldıracak dediklerinde kartalın cevabında gizlenmişti ahvalimiz.Hani demişti ya kartal ben yaralandığıma üzülmüyorum ama beni vuran okun arkasındaki tüy kardeşime aitti. İşte budur 15 temmuz trajedimiz…
15 temmuz gecesi tüm şer odaklarının birleşmesiyle birlikte kahraman Türk milletine esaret prangasını vurmak istediler. Topla tüfekle uçakla bir savaşta hangi savaş aleti varsa onunla geliyorlardı üzerimize,bizim olan topla tüfekle.Bir şeyi hesaba katmadılar adı ömer olan vur emrini alınca canını hiçe sayan vatan sağolsun komutanım diyerek şehadete koşan senin gibi nice Ömerleri unuttular. O gün biz sokaktaydık üzerinde resmi üniformalı teröristlere karşı vatanı müdafa etmek için sokaklardaydık. Şehitler verdik,her birinin adı ömer değildi belki ama bizim için hepsinin adı Ömer HALİSDEMİRdi. Bilmiyorum beklide göklerden seyrettin bizi,tüm televizyon kanalları,sosyal medya senin yiğitliğini dilden dile yaydı. İstiklal şairimizin mısraları dilimizin ucundaydı vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor.Biz şehadetinle cem olduk tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi, kurtuluş savaşını başlattık. Tüm meydanları doldurduk.Belki topumuz tüfeğimiz yoktu ama senin gibi, Çanakkale savaşında kınalı kuzular gibi iman dolu göğsümüz vardı. Şehidim O gün hele bir annemiz vardı ki oğluna şehit ol oğlum,vatan için gerekirse canını ver,seni gözleri yaşlı bir anne olarak değil mehter marşlarıyla defnedeceğim. Oğlum şehittir diye gurur duyacağım diyen bir annemiz.
Sen toprağa düştüğünde bir olduk şehadetinle,başaramadılar başaramayacaklar.Merak ediyorum kim karşıladı seni,öpülesi alnından öptümü Peygamber,şehitlerin serdarı Hz.Hamza mı karşıladı Alparslan Fatih Yavuz karşıladılar mı seni. Seni hiç tanımazken vatan sevgisini aşıladın bize. Tanımakta gerekmezdi gerçi sen bizim 1000 yıllık mazimizin ete kemiğe bürünmüş haliydin.Rahat uyu şehidim vatan bize emanet.
Maziyi düşündüm de,hayran oldum istiklale, Ecdadıma söz verdim,varmak için istikbale…
..
bir nevi uyuşturucu
Temmuz sıcağı
dilerim alışkanlık yapmamasını
aptallaştırıyor insanı
işlevsiz bırakıp
isteksiz
üzerinden araba geçmiş gibi
..
TEMMUZ AYRILIĞI
Kapkara bir temmuz gecesi, iki damla gözyaşı.
Beyrut’un sokaklarından bana hatıra kalan.
Ölüm kokan bir ayrılık şafağı yakalar bizi,
Lübnan’ın ıssız bir sokağında,
Bir temmuz ayazında.
..