Olsaydı beşer gaybı da idrâke muzaffer,
Bir kimseye âsûdelik olmazdı müyesser.
14 Temmuz 1898
Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyadan,
Elli, altmış sene gezdimse de, şaşkın şaşkın:
Hepimiz kendimizin, bağrı yanık, aşıkıyız;
Sade, i'lanı çekilmez bu acaib aşkın!
Hilvan, 17 Temmuz 1349 (1933)
70.000 aşk ve 90.000.000 dize:
Ünlü şair İlhan Berk burda yatıyor!
N'olur yolcu, sevaptır, sakın üşenme
Yukardaki sayıya bir sıfırda sen ekle.
(Yusufçuk, Sayı: 7, Temmuz 1979)
Benimdi dünyanın güzel şeyleri zevk almaya
gençlik saatleri, ne kadar uzakta.
Uzakta Nisan, Mayıs, uzakta Temmuz;
artık hiçim ve yaşarım kayıtsızca.
Çeviren; Gökhan Oflazoğlu
bir temmuz gecesi aşk gelir
sabaha doğru..
bir temmuz gecesi aşk gider
ölüm gelir...
bir temmuz gecesi ölüm gelir
aşk kalır..
hep sana doğru..
bir temmuz gecesi
gelen aşkta olabilir, ölümde
15 TEMMUZ GECESİ
Kurtuluş savaşıyla, Çanakkale harbiyle
Tarihe destan yazdın, O Temmuz gecesiyle…
13/02/’17
Hanifi KARA
Temmuz 2002'de 41. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında TKM'de Çobanımsı Yalnızlıklar ismiyle açtığım, 'Doğa Arıtması Ağaç Heykel' sergisinden bir kaç çalışmam...Sizlerle paylaşmak istedim. İyi seyirler.
Bugün 14 temmuz,
İltem şoför olmuş.
Doğum gününü unutmuş,
İkili koltuklar yanaşın..
Bugün 14 temmuz,
İltem bugün doğmuş.
Yalnız şair Osman,
İkili koltuklar yanaşın..
Doğum günü hediyesi!
Bir temmuz gecesiydi, vakit tamam olmuştu
Kürşad’ın çerisiydi, ilk nefesin soluyan
Ve gür bir ses duyuldu, buydu beklenen muştu
Gökte dolunay vardı, bir BOZKURTTU uluyan!
Saim BASTIK (HARÎMÎ) -Malkara
20 Temmuz 2014
Aynı şehirdeyiz
Ama
Hasret ateşim
O kara gözlerin,
Bu temmuz akşamı
Ver kollarını
Sevda rüzgârına
Sana sarılıp
Heyecanını yazayım
Yaşadığım yılları toplayan
bir nevi uyuşturucu
Temmuz sıcağı
dilerim alışkanlık yapmamasını
aptallaştırıyor insanı
işlevsiz bırakıp
isteksiz
üzerinden araba geçmiş gibi
pert eden
o kadar ki
insanların yakıldığının ertesi
Bir temmuz akşamı
Tanıştırdı mutluluğu
İsmi aşk
Mevsimi yaz olan
Gözlerime şiir yazdıran,
Tutkularım mavi,
Heyecan veriyor
Gül bahçesindeki
Mehtap
Ağaçlarda okunan
Vicdan ve merhamet ruhun ve bedenin her an vermesi gereken zekatıdır...
Temmuz 2016
Ne cephesi/
yıkılmış siperlerim
Can dilenmekteyim
Küçük kurşunun sevdasından
İşte yer
Kaburgalarımdan
| Temmuz iğrenç |
Ah eylül ah
ben aralık sen temmuz
yine de çok mutluyuz
ilkbaharda görüştük
sonbaharda buluştuk
ne sıcakta yandık
ne soğukta donduk
ben aralık
sen temmuz
yine de çok mutluyuz.
Yüreğime yazdığım
Mavi şiirler
Sevdalı gözlerime
Akıyor,
Rüyalarda gördüğüm
Papatyaların
Resmini çiziyorum
Gökyüzüne,
Bir temmuz sabahı
Şarkımızı dinliyorum
Temmuz yakar - kavurur, buhar eder savurur
Say ki bir aşk misâlî... bir vurursa, tam vurur!
Bir insanı tanımak için onu Ayna yerine koyar önüne geçerim, önce kendimi onda göreyim ki benimle konuştuğunu anlayayım diye. Bilirim ki arkasında kalırsam ne kendimi görebilirim ne de beni gördüğünü anlayabilirim.
Temmuz 2011
Seni, bir ayağın diğeriyle kesişmesi kadar yaşıyorum. Belki tek bir vücudun parçalarıyız, yüreğimiz bir ama beraber olduğumuzda yerimizde sayıyoruz
Temmuz 2011
Şimşek zamanların
alesta anlarında
seninle uçmak
seninle frenlenmek
haziran
temmuz
sıcaklığının
ıslak gecelerinde
seninle....
Islak bir Temmuz gecesi kıvranıştaki 3.45 sularında
Boğuldu bir garip şairin düşleri, Fırat’ın azgın sularında
Gecenin yükü ağırlaşıyor. Gelsen diyorum, paylaşsak geceyi.
03 Temmuz
Süper lotonun 2 farklı kolonunda tutturulan farklı 3 sayı gibiyiz. Aynı kolonda yazılırsak eğer dünyalar bizim olabilir. Bunun için gerekli olan sadece boş bir kupon...
3 Temmuz 2011
Leyleğin ömrü geçermiş lak lakla
Az söz söyle biraz kendine sakla
(22 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
bütün mesele
sevdanın değirmenine su taşıyıp da
öğütmemektir sevdayı
Temmuz 2014
Kirpiklerin sanki ipince yontulmuş bir mızrak
Saplanır bağrıma silinmez izler bırakarak
(22 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Dünyâ dönüyor kim ne derse desin
Sense baktığım hemen her yerdesin
(22 Temmuz 2006/ Ören-Balıkesir)
Yıl dokuz yüz seksen birdi
Temmuz yirmi altı idi.
Bekleyişler sona erdi,
İkizler dünyaya geldi.
Gece çıkar ortaya nûrû pek çoktur
Dede derler ona torunu hiç yoktur
Cevap:yA
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Anahtar gibidir her yere uymaz
Bir tek kişi bilir kimseler duymaz
Yanıt:erfiŞ
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Payidar kıl Allah’ım, ümmetin izzetini
Anıtlaştır kalplerde, imanin lezzetini
Temmuz/2014
Hayat bir yol bulmuş akıyor dar bendinde
Bencillik diz boyu herkes kendi derdinde
(22 Temmuz 2006/ Ören-Balıkesir)
Kanatları vardır hiçbir zaman uçamaz
Sağa sola döner hiçbir yere kaçamaz
Yanıt:rötalitnaV
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Bir kerecik yağsan bile razıyım, mevsimsiz nisanın olacağım
Mayıs, haziran, temmuz sıcağı eyvallah ta
Aşka yanmaksa mevzu, ben ağustos cehenneminde kavrulacağım...
S.Güler-12.4.2016
öyle bir an gelir ki
içinde müebbedi yaşarsın
tahliye talebiyle
Temmuz 2015
Elle tutmaya kalksan elle tutulmaz
Akar gider, öyle su gibi yutulmaz
Cevap:râgzüR
(22 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Herkes günde birkaç defa ona uğrar
Temizliği yapılmazsa çok pis kokar
Cevap:telavuT
(22 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Bir şiir yazdım az ve öz
Fazla lafa ne gerek var
Ârif olana yeter bir tek söz
(14 Temmuz 2006/ Ören-Balıkesir)
Tadı tuzludur yakar hep genizi
O her zaman yazın vazgeçilmezi
Cevap:zineD
(22 Temmuz 2006/ Ören-Balıkesir)
Bazen önümde, bazende arkamda gider
Hiç konuşmaz, ne bir laf ne de bir söz eder
Cevap:eglöG
(22 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Yıldızları varsa da gökyüzünde parlamaz
Müşterisi çok olur herkesi ağırlamaz
Yanıt:letO
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Dört ayağı olsa bile hayvan değil
Üstüne oturmak için biraz eğil
Yanıt:knaB
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)
Hemen hemen her evde ondan bir tâne bulunur
Karşısına her akşam bütün ahali kurulur
Yanıt:noyziveleT
(23 Temmuz 2006/Ören-Balıkesir)