Yurtsuz kalan göçmen kuşları misali dağlarda, tepelerede konaklanan
Yürek dağlayan her keder gibi
Kavis çizen hüzünleri
Yüzlerinde okunan
Sürat teknekeriyle yarışırcasına
Konakladıkları şu şehrin
Mavi limandan
Denizin
Derinliklerine süzülen
Uyku tutmayan bakışları
Sıcak mı sıcak
Temmuz ayında hastalara şifa dağıtan
İçlerinde, asla ve asla kötülüğün zerresine
Rastlanmayan
Ufku saran
Yürek güzelliği kadar kutsal olan
Onlar
Tombul kalçalı, kıvrak ince belli
Ve şarkılarıyla
Gece aydınlık saçan
Her biri
Bir başka güzel olan
Gülüşleri
İrem bahçesi
Saçları
Bukle, bukle omuzlarına dökülen
Ihlamur kokan, Temmuz esintileriyle
Sıcak İstanbul geceleri
Ay ışığında
İki elin içini dolduracak kadar
Alev topu gibi
Etrafa mehtap saçan
Bir içimlik sigara kadar
Zevk veren, o iri göğüsleriyle
Her biri
Birer destan
Birer roman
Her biri aklı başında
Birer can olan
Şu uzanıp giden sahilde kırıta, kırıta yürüyen
Esenyurt-Kıraç'dan
Eşkinoz'dan
Baharın koynundan kopup gelen
Döşekleri yer, yorganları gökte ki yıldızlar olan
Her biri bir güneş
Sarışın yeşil gözlü
Entarileri pembe, kırmızı, mor
Çingene kadınların ve kızların
Asilliği yazmakla bitmez
Evet
Yazmakla bitmez
Vur patlasın çal oynasın, İstanbul sizi dinlesin
Ey yürekleri güzeller
Artık
Hüzünler bitsin
Kötülük, bencillik ve beladan uzak
Dökülsün sevdalar dörtbir yana
Ey
Kurban
Darılmak, gücenmek olmasın
Acıların eseri
Bir kara yazıya değil
Çingene çadırındaki ateşe
Ve dans şenliğe
Çingene'lere gönül bağlayanlara selâm olsun
Deli, divane olma! İstanbul yerleştir bu sevdayı, her bir bir yerine
Mehmet Çobanoglu
22.07.2024
Gürpınar
Mehmet Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 22.7.2024 23:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!