Bu sene de görevini layıkıyla yapmanın huzuruyla,evinin penceresinden okula bakıyordu.
Okulun içini,dışını boyamış, çevre duvarları onarmış,kırık kiretmitleri elleriyle değiştirmişti.Diktiği fidanlar gölge verecek boya erişmişlerdi..
Bahçedeki rengarenk çiçekler haz cümbüşüydü sanki..Onları duyuyordu adeta...Her çiçekte parmak izi, her yaprakta nefesi vardı.
Hem öğretmen,hem müdür, hem de hizmetli olmuştu burada.Sorumluluk şuuru öylesine yüksekti ki elini taşın altından hiç çekmiyordu.Her öğrencisini tek tek tanımıştı.Öğretmek, öğrenmek meşk edasında geçiyordu.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.