Temizlik yaparız evimizde… Belli aralıklarla aklımıza gelir bu. Şundan kurtulayım, bunu atayım, bunu ihtiyacı olan başka birine vereyim, diye. Ama harekete geçmemişizdir.
Bir gün, sakin sakin evde otururken ve yapacak başka bir işimizin olmadığı anda, aniden karar veririz evdeki ıvır zıvırdan kurtulmaya. İşe yaramayanlar, eskiyenler, daralanlar, kırılanlar… Bize fayda değil zarar verenler, tencereler, tavalar… Üstümüze dar ya da bol gelenler, modası geçenler… Birer birer inceleriz elimize geleni… Varlığı hayatımızda çok yer kapladığı halde, hiç de işe yaramayanlar vardır. Mesela eski bir koltuk, yıllar önce alınmış bir palto, duvarda eski özelliğini yitirmiş bir çerçeve gibi. Olsa da olur olmasa da olur dedirten. Hatta yepyeni olduğu halde, nasıl olup da aldıklarımız bile çıkar karşımıza. Almışızdır, o an içimizden gelen para harcama canavarı sayesinde. Hiç de ihtiyacımız yoktur ona, alındığı günden bu yana bir kez olsun kullanmamışızdır. Etiketi bile üstündedir hatta. Kafamızdan onu hediye edebileceğimiz biri var mı diye geçer bir yandan, bari işe yarasın diye.
Saatlerce uğraştıktan sonra kenara yığdıklarımıza bakar, ne kadar fazla olduklarını hayretle görürüz.
Ne kadar çok şeyle, boş şeyle, gereksizlerle bir arada vakit geçirmişiz, şaşarız kendimize. Sonra ne mi yaparız? Bir anda çıkarıveririz hayatımızdan onları ve bir daha hiç aramayız.
Tamamını Oku
Aslında aklımıza geldikçe değil, sık sık yapmak gerekir. İşe yaramayan eşya ve giysiler bize zarar vermediği halde çabuk kurtulabiliyoruz da atarak, canımızı acıttığı halde, görmek bile istemediğimiz kişileri atıp kurtulmak o kadar kolay olmuyor maalesef. kaptırmışız yakamızı bir kere. Anlamli çalışmanızı kutluyorum.
Zannedildiği kadar kolay değildir bu kararları vermek....
- Çevredeki ilişkilerinden bir şekilde beklentisi olanlar böyle bir karar veremezler. 'Belki bir gün gerekir 'diye hiç kullanılmadığı halde atılmayan ev eşyaları gibi bir yerlerde bekletirler temizlenmesi gerekenleri.... hiçbir şey olmasa, görsel kirlilik yaratırlar...
- Beklentisi değil de sorumluluğu ve görevleri olanlar da böyle kararlar veremezler... Herkes kendi sorumluluğunu taşımıyorsa, böyle bir temizlikte kendi hayatına yön veremeyecekler, kullanılamayacağı için kapı önüne konan eşyadan farksız kalacağı için...vicdan devreye girer, 'temizlik'ten vazgeçilir....
- Aslında böyle bir muhasebe hiç yapmadığı için 'temizlik' gerektiğinin farkında bile olmayanlar, bu temizliği yapamazlar... Her anlamda bir 'kakafoni' içinde süren yaşamdaki yorgun ve bedbin halinin nedenini hiç bulamadan, yaşamlarını sürdürürler....
Ben bu muhakemeyi yapalı çok oldu... Bunu her anlamda ve her çevremde de uyguluyorum, üstelik ilişkilerdeki yapmacık kibarlığın getirdiği gerginliktense bunu daha dürüst ve huzur verici buluyorum....
Böyle güzel bir konuyu tartışmaya açtığınız için çok teşekkür ederim, sizi ve deneme yazınızı kutlarım.... Sevgilerimle........
Nesneler ve insanlar arasındaki yapısal açıdan farkındalık algısını ve geçmişten geleceğe uzanan zaman dilimi içerisinde eskiyen, eskitilen canlı, cansız her şeyin belirli bir zamanı olduğu izlenimini yansıtan ve geniş bir duyarlılıkla anlatan yazınız çok güzeldi Nermin Hanım, yürekten kutlarım. Sevgi ve saygılarımla esen kalın.
ders gibi güzel öneriler lakin bazılarından kurtulmak elbiseler kadar kolay olmuyor yani mümkün değil, et tırnak misali... değerli paylaşım için kutlarım sizi, tebrikler
Haklısınız... Bazen temizlik yapmak., çevredeki eşya ve insan kalabalıklarını ayıklamak iyi gelebilir...
Kaleminize sağlık...
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta