Küllendi sanıyorsun.
Bir rüzgar vuruyor.
Yeniden alevleniyor bütün dertlerin.
Ruhun yanarken,
lime lime parçalanıyor etlerin.
Kıvrım kıvrım yükselirken gökyüzüne kara dumanlar.
Sanki her gün yaşadığım beni resmediyor.
Kavrula kavrula yandığım bütün zamanlar.
Beni bir ocağın içine hapsediyor.
Haykırmak geliyor içimden hırçın poyraza karşı.
Nefes nefese kalıyorum sen dedikten sonra.
Kaybeden yine ben oluyorum rüzgarla girdiğim bu yarışı.
En son darbeyi ben yedikten sonra.
Unutmak umudu ile her kara gecede,
Baş koyduğum yastık iz bırakan taş oluyor.
Kor'un saklı olduğu bu bilmece de.
Gündüzümü geceye çeviren ateş oluyor.
Bozkırın ortasında bir çeşme başında yıldızları seyre dalsak.
Kalsak öylece yalnız şekilde bozkırın boz rengi içinde.
Alevsiz, dumansız bir zerre kıvılcım olsak.
Yansak zamana karşı zamanın ucunda.
Bağlansa zaman, barışsa ay ve güneş.
Yine beni bulur bu karanlık tutulmalar.
Farklı yerlerde söndü sandığım bu iki Ateş
Pas geçerken cihanı bana denk gelir bu yakılmalar.
Vakit yürürken dakika dakika sonsuzluğa.
Ben alev alev gün batımındayım.
Mühlet bitiyor vakit benden önce alışıyor onsuzluğa.
Kazılmamış bir mezar üstünde hesap yatımındayım.
Harap bir halde geçen, bu beyhude yalnızlığın ufuk çizgisinde.
Ellerim semada, dualarım avuç içinde hakka yakarıştayım.
Gözlerim ha battı, ha batacak ezgisinde.
Ya güldür beni, ya öldür bende ki beni diye
Hakka yalvarıştayım.
Sende ki ben ile bende ki ben arasında bitişi olmayan yarıştayım.
Ben kaçtıkca, bana nefes nefes yaklaşan sona doğru dönüşü olmayan varıştayım.
Ben zaman ile zamanın dışında amansız yarıştayım.
Kayıt Tarihi : 3.10.2025 23:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!