Radyo, televizyon, pikap, kaset gibi eğlence araçlarının olmadığı dönemlerde, köy ve kasabalarda bulunan köy odaları ve kahvehanelerde, ehli diller, halk âşıkları halkı eğlendirmek, için halk hikâyeleri anlatırlardı.
Günümüzde eğlence araçları çoğalınca, bu güzel geleneğimizde maalesef unutulmaya yüz tuttu.
Kahvehanelerimizde, insanları sadece oyalayıcı olan, oyun çeşitleri ile meşgul edilerek. Kültür etkinliklerden uzak tutulmaya başlandı.
Hatırlarımda, eskide Ramazan ve kış gecelerinde, kahvehanelerde gece sahura kadar “Halk âşıkları” bir hikâyeden başladılar mı? En az on, on beş gün devam ederdi. O günlerimizi şimdi ne yazık ki arar olduk.
Bu halk hikâyelerimizden kısa bir örneğini aktarayım ki ”Türk Halk kültürüne” bir hizmeti yerine getirmiş olayım.
TEMBEL OĞLAN
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta