Nâzım Hikmet’e Nazire
Sınırda
Gün pasını döküp gitmişti bembeyaz ovaya
Bir kaçakçının cesedini yıkıyordu belki de ay
O gece Asi ırmağında
Zeytin ve incir ağaçları arasında
Eylül 1959, Antakya
Saldı çığlığını anam sıcak Akdeniz karanlığına:
Doğdum.
Yedi yaşında okula gidilir
Ben pamuk çapalamaya, pamuk toplamaya
Kızgın güneşler altında
Kara, sıska bir çocuktum
— Kimse söylemedi çocuk olduğumu bana —
Nasıl da ağlamıştım
Pazar yerinde gördüğüm naylon bir traktör için
Nasıl da!
Boynumda hep bir kuş sapanı
Bayılırdım it taşlayıp boğuş
..........
..........
Kayıt Tarihi : 15.9.2018 18:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!