Eyfel, gözümü korkutamazsın!
Büyük cüssenle giremezsin rüyalarıma;
Bir telkari bulurum tırnaklarımın ucuyla;
Eşinir toprakta Mezopotamya’da;
Midyat fırlar yerinden;
Telimiz olamazsın ihtişamınla.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Saygılar tel büken tırnaklara...Nurdan Ünsal
Eyfel, gözümü korkutamazsın!
Büyük cüssenle giremezsin rüyalarıma;
Bir telkari bulurum tırnaklarımın ucuyla;
Eşinir toprakta Mezopotamya’da;
Midyat fırlar yerinden;
Telimiz olamazsın ihtişamınla.
Tam beş bin yaşında benim ellerim,
Nerden geldiğimizi bilirim.
Sen misin beni bulan telkari?
Seni aramak için geç kaldı,
Eyfel’e bakakalan Süryani…
çok harikaydı...saygılar
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta