‘’When I see three oranges, I juggle; when I see two towers, I walk.’’
Diyor ki; Üç portakal görürsem jonglörlük yaparım, iki kule görürsem yürürüm.
1968 yılında rutin diş kontrolü için diş hekiminin ofisine girdiğinde hayatının sonsuza dek değişmek üzere olduğunun farkında değildi.
Bekleme odasında sıkılıp masanın üzerindeki dergilerden birini aldı ve yapımı henüz tamamlanmamış yüksek binalar hakkındaki bir yazıya gözü takıldı. Makalede New York’ta yapımı devam eden ve bittiğinde dünyanın en yüksek kulelerinden ikisini oluşturacak ikiz
Kulelerden bahsediyordu.
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
evet zaten acı olanda o bizi kimsenin görememesi görmesi değil.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta