Sevgilerin en yücesiyle sana gelmek istiyorum. Güzelliklerin hepsini satır satır yazıp, gönül bahçemin en güzel, en nadide çiçekleriyle süsleyip başucuna dizmek istiyorum.
Görüyorum ki yılların hüsran, acı ve özlemleriyle kırış kırış çizgiler sarmış gözlerini… Her kırışık çizgine bir öpücük kondurup silmek, ömrü-mün bir kısmını vermek istiyorum.
Dostluk ve arkadaşlığın en yüce mertebesinde sevgini besleyip, nice ömürler boyu sana adamak, söküp de avuçlarıma aldığım kalbimle birlikte sunmak istiyorum. Öylesine değerli ki dostluğun, yarım asrı geçen ömrümün tümünü, o dostluğun kölesi yapmak istiyorum.
Yıllarca yağmur düşmeyen toprağına bahar rüzgârlarının sürükle-diği rahmet bulutlarıyla gelip, yağmur olup doyasıya ıslayarak, çatlayan, yarılan, taşlaşan ölü topraklarını, bereketli topraklara dönüştürmek, baharı bahçene taşımak isterdim.
Yağmur damlaları ağaç dallarından, yapraklarından süzülürken oradan sicim gibi uzayıp saçlarından sızarken, vücuduna yapışan ve tüm hatlarını ortaya koyan ıslak elbisene sarılıp seni öpmek, yarı kapalı gözlerine öpücükler kondururken, kulağına aşkımı fısıldamak, seni sevdiğimi haykırmak isterdim. “ Seni seviyorum…Seviyorum seni! ! ! ”
Güz mevsiminde dökülen sarılı, morlu hazan yapraklarıyla evinin avlusuna “Özelim, canımın içi” ya da “Seni seviyorum aşkım…! ! ! ” diye yazmak isterdim. Yatak odamızın kapısında seni karşılayıp kucağı-ma alıp, yatağımıza taşımak, orada bir bir soyup, kollarının arasına girip vuslata ermek isterdim…
Bir, Ramazan ayının bir sahurunda yazıyorum sana bu satırları… Saat: 04.00 – 04.30 arası… Bunlar, aklımdan geçenlerin sadece bazıları. Gönül sana daha neler yazmak istiyor, bir bilsen… Utancından “ Sus! ” diye bağırırsın bana… Öteye gidemiyorum canımın içi. Amma biliyorum ki, senin de hoşuna gidiyor bu sözler. Çünkü sen de aç kalmışsın bu sözlere yıllarca, yıllarca bastırmışsın duygularını, hayalle, umutla boynu-nu büküp yaşamışsın. Ve, ömrünün en güzel yıllarını boşa harcamışsın, benim gibi… Ben de duymadım bunların hiç birini… Ben de açım sevgiye, aşka. Ömürlerimizin sonuna gelmişiz ikimiz de… Boşa tükenmiş onca yıllar. Gençliğimizin en güzel çağları heba olmuş.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta