Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Elimi uzatsam tutardı.
Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece,
Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz...
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Denizleyin inip çıkan önümde
Bir tanrının atardamarı.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Sayın Selçuk, dün evde misafirler vardı, yanıt yazamadım. kafama gelen taşlardan neredeyse, bilincimikaybetmek üzereyim.
Biz öyle bir milletiz ki, ağaçlara çaput bağlayarak, onlardan medet umuyoruz. Yani diyeceğim oki, filozofları bile evliyalaştırdık. Bana göre her şair biraz filozoftur. Her filozofun felsefesi de mantıklı değildir. Her güzel söyleyeni evliya ilan etmişiz ve kendilerine türbeler yaparak, kendilerinden dileklerde bulunmuşuz. Bu örneklemeler böylece uzar gider.
Saygılarımla.
Merhum Melih Cevdet Anday'ı rahmetle anıyorum.
Teknenin Ölümü Şiirine gelince: sonuna gelince, başını unuttuğum bir şiir.
Bu şiiri kaç kere okudum hatırlamıyorum..dağıldım iyice..bu ne yaa deli saçması gibii..ya benim beynim sulanmış ya şairin yani birbirimizi an la ya mı yo ruzzzzz...
Sanırım bu şiir henüz keşfedilmemiş bir ölünün sözleri..of ne zormuş şiir okumak..anlamak için ne yapmalıyım acaba.
ölümün koynunda gibi tüm tutkular, hüzünden ırak sevdalarda. oysa sevda, ölmek değil midir? hangi sahile bıraksak kendimizi, kendimizden vazgeçmek değil midir? her burçta bir bayrak vardır ama soldun ama yepyeni evvelden göndere çekilse bile. dalgaların sahile vurduğu her düşte, bir yürek vardır. yürek olmalıdır, alınan nefeste, yürekli olunmalıdır aslolan sevmekte...
''Denizin bir yerinde , kara çok yakın''..
Bunalmış şâirin sayıklamaları ...
Dize çok da , şu anlamsızlığa bakın ;
Meçhulden , bir şeyler ayıklamaları ...
Beri gelsin anlayan ve de haz alan ...
Karman çorman bir hayat , hep olmuş talan ...
Gecede , denizdeymiş gibi bir geçmiş ;
Sahile çıkma çabasıdır , olan ...
'Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Süt, kan olmak için devinir
Tohum bildi herkesten önce ekmeği
Gün, denizi salıvermeden batmaz.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
Denize inmesi nedendir?'
Bilmem, sen bulabilmiş miydin?
Hayır, bana da öyleymiş gibi görünüyor da,
Ondan sordum.
Hep öyle değilmidir elimizin ayasından yüzümüzün aydınlığına donuk yansıyan hayat..
Acaba hangisi daha filozofmuş?
Aldı beni şimdi bir düşünce:
Felsefe nedir,
Nedir bilgi,
Bilmek ne,
Bilmeyi bilmek nedir?
'Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Süt, kan olmak için devinir
Tohum bildi herkesten önce ekmeği
Gün, denizi salıvermeden batmaz.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
Denize inmesi nedendir?'
Hangisi daha önce,
Niye?
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta