Tekmesi Vurulmuş Sandalyeler... Şiiri - ...

Üç fidanlar olmazsa ey halkım
Baskı olur, zulüm olur kan olur,
Demokrasi rafa kalkar meydan faşizmin olur...

Onlar kancık geceleri korkutan,
Birer bağımsızlık savaşçılarıydı,
Onlar koca 6. Filo conilerini denize döken
Yiğit birer vatansever delikanlılardı...

Tekmesi vurulmuş sandalyelerde
Gururlu bir duruşla,
Devrimci gibi baktılar celladın suratına
Cellat korktu, kalem kıranlar korktu da
Onlar gururla, şerefle korkmadan toprağı selamladılar...

Yazan yüreğine sağlık Kazım bey,tebrikler selamlar.

Kazım dost günün önemine, çok güzel mesajlar içeren şiirini yürekten kutlarım, bu gün üç fidanın otuzdokuz yıl önce yaşanan dramatik olay insanlık tarihine kara leke olararak geçmiştir,faşizmin acımasız uyguladığı mezalim sadece devrimcilere değil tüm insanlığadır, ama şunu untuyorlar, bir Denizler gider milyon Denizler Hüseyinler Yusuflar gelir, altıncı filoya defol diyecek, yiğitleri analar dünyaya getirmiştir, ABD. nin uşaklığını yapanları kınyor ve lanetliyorum ve 6. mayısın bende bıraktığı hüzünü hiç unutamam selam ve sevgilerimle.

Kanunlarımızla.Nizamlarımızla Düzenimizle acımasızlığımızmıydı.yoksa bir öç bir intikamıydı yada kan davasımıydı gençlerimizin asılmalarına sebep olan neden neydi başta ekonomik bağımsızlığımız olmak üzere tam bağımsızlık özlemiyle işbirlikcilerin suratına tükürenlerin sesi oldular erdemle yazan kalemini yine erdemle selamlıyorum üstadım eline sağlık saygılarımla

O toprakta üç Fidan,
Biri Deniz,
Biri Yusuf,
Biri inan
Onlar ölmediler ki
Geride bıraktılar binlerce fidan...
O fidanlar büyüyor,
Oluyor koca orman...
Korkun Denizlerden hainler
Yutacak dalgalar vatanını satanları
Geliyor büyük tufan..


(Kahrolsun özgür düşünmeyenler,
Özgürlüğe diken ekenler
Kahrolsunlar ki var olsun ülkemde
Hep ülkeme özgürlük çiçekleri dikenler...)Daha nicelerini yetiştirecek analar.Ne onlar unutulacak nede sahipsiz kalacak bu vatan.Çok güzel bir şiirdi tebrikler.
.

cok guzel harıka bır serbest calısma severek begenımle okudum saırım kutlarım sevgımle samı

akçay sıze el sallıyor

lutfen sayfa sıra no yu yazarsanız mutlu olurum

Çok duygulandıran anıydı Cevat dost değerli yorumun ile katkıda bulunduğun için teşekkürler...Ülkesinin Bağımsızlığı uğruna canını vermekten çekinmeyen devrimci yüreklere selam olsun

Sandalyelere tekmeler vurulduktan sonra...
(Mustafa Yalçıner'in anlattıklarından aktarım)


Bir ara gözüm avluya bakan idare binasının pencerelerine takıldı. Ne kadar alçak-yüksek rütbeli subay varsa, sivil cezaevi yetkilisi ve adli ve mülki erkân varsa hepsi kollarını göğüslerinde kavuşturmuş bizi izliyorlardı. Birbirimize sarılıp ağlamamızı, yerlerde tepinmemizi, başımızı duvarlara vurmamızı bekliyorlardı.

Sessizlik…

Avlunun iki duvarı arasında sürekli gerili olan bir voleybol filesi vardı ve bir köşede, yerde de bu oyunlarda kullandığımız bir top. Arkadaşlarımızdan biri eğilip topu aldı ve biz de aynı anda dağılımımıza bakmadan filenin iki yanında yerlerimizi aldık. Topu havaya fırlattı, sıçradı ve filenin üstünden karşı alana doğru sert bir “smaç” ile topu göndererek oyunu başlattı.

...

Alkışlar…
Bizden size…
Sayılmazsınız saymak ile, tükenmezsiniz ölmek ile…
Bin selam olsun, hepimizden gidenlere, kalanlara, hepinize…

Yüreğine sağlık sevgili Kazım Doğan...