Korkarım sensizlikten,
Ayrılığın sesinden.
Gökyüzünden.
Uzayın görünmez güzelliğinden.
Çıplak gözle izlenemeyen güzelliğinden.
Olmuyor.
Yıllar önceydi,
Kadıköy iskelesinde görmüştüm onu, küçük bir çocuğun simit tezgahına bakıyordu.
Ayağa kalktım, tam merhaba diyecek iken;
-Hey simitçi! diye seslendi küçük çocuğa, anlamıştım, simit alacaktı.
Simit tezgahına doğru yürümeye başladı, dayanamadım hemen arkasından ayağa kalktım ve simitçi çocuğa yöneldim. havada hafif ılık bir rüzgar esiyordu.
Simit i alıp elindeki parayı uzatacak iken, rüzgarın etkisiyle parasını düşürdüğünü fark ettim.
Odanın karanlık köşelerinden çıkan kötü ruhlu acılar sarıyordu cılız ve aciz vücudumu.Pencerenin karşısında ki kilisenin çanları;
Şeytanın ayak seslerini anlatır gibi bir birine çarpıyordu.
Hafiften kulaklarımda Louıs armtrongun o can alıcı sesi duyuluyordu.
Boyumdan büyük şarkılar ve şarkıcılar duyuyordum,
Biliyordum.
En sevdiğim şarkı çalacak mıydı?
Oysa ben;
Seniseviyorum cümlesini bile, birleşik yazıyordum..
Ayrılık olmasın diye.
Sonra;
Her gün buluştuğumuz parka gittim,
Beni beklediğini hissettim.
Saçlarını süzen bakışlarıma dayanamayarak cevap verdi,
-Sen gerçeksin, ben değilim dedi.
Kafamı öne eğdim,
Hayal kurmak için değil, hayat kurmak için sevdim seni, ben..
Ben, soğuk kutuplarda kurulu bir ülke. Ve sen, iliklerime kadar ısınmayı beklediğim güneş.
Ne zaman doğarsın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!