Davul zurna ile gelmişlerdi
İnönü stadyumunun önüne kadar
ve hayallerindeki takımın
stadın önünde heyecanı iki kat artmıştı
Zonguldak’tan gelen Remzi’nin
1 Mayıs 77’de…
Stadın yanından yürüyerek çıkarken
taksim alanına
ağzından çıkan sloganlar yırtıyordu
gökyüzündeki kara bulutları
asıl kara bulut birazdan geliyordu
ama bilemiyordu bunu Remzi
1 Mayıs 77’de…
Her şey güzel giderken
silah sesleriyle bir anda
ortalık karışmıştı
birlikte kol kola geldiği Ali
kanlar içinde yerde yatıyordu
kurtaramıyordu akın akın insanlar
panikle üzerlerinden geçiyordu
1 Mayıs 77’de…
Akşam kendine geldiğinde
şişli eftaldesin demişlerdi
Remzi’ye
Ali ise orada ölmüştü
dönünce nasıl anlatacaktı
Ali’nin annesi Şaziye halaya
iki kurşunla öldüğünü arkadaşının
1 Mayıs 77’de…
Tam 30 yıl geçmişti aradan
20 yaşında arkadaşı Ali’yi kaybettiği
taksim alanında anmaya gelmişti şimdi
yine otobüsten İnönü stadının önünde
İnmişti 24 yaşındaki kızı Selin ile
ortalık yine puslu
kurtlar havasındaydı
gözlerinde iki damla yaş ile aklına geldi Ali
ve polisler saldırmıştı joplarıyla
biber gazıyla
1 Mayıs 2007’de…
Selin gazdan yanan gözleriyle
babasına sormak istiyordu bir şeyler
ama ağzı burnu yanıyordu
nefes alamıyordu
istemeden ağlıyordu
Remzi zaten doluydu
taksime çıkamazsınız diye bağıran
polis anoslarına rağmen
ne olursa olsun çıkmalıydı Ali arkadaşına
1 Mayıs 2007’de…
“Bak Ali amcası sana kızımı getirdim”
diyebilmeliydi
“30 yıl sonra senin yerine
kızımla kol kola geldik Zonguldak’tan”
diye haykırmak istiyordu
Selin babasına üzüldüğünü belli etmeden
olanlara şaşkın gözleriyle bakıyordu
ortalık karmakarışık
her yer polis kaynıyordu
her yerde kavga vardı
1 Mayıs 2007’de…
Gümüş suyu yokuşunu çıkarken
Seline burası Üniversite diye
gösterirken geldi başına
bir polis sopası
yığıldı kaldı yere
Selinin haykırışları içerisinde
bir de seline gelmişti aynı darbe
düştü genç beden yere
ve tekmeler
kıvranırken polis olan kuzeni geldi
gözlerinin önüne Selinin
1 Mayıs 2007’de…
Üniversitenin kapısının önüne sinmişlerdi
saatlerce kalkmadan
havada gaz kokusu vardı
acı biber gibi yakıyordu insanın genzini
akşam olmak üzereydi ve gidemiyorlardı
biraz dağılınca ortalıktaki insan seli
tuttu babasının elinden
yürüdü Selin TAKSİME
1 Mayıs 2007’de…
“İşte babamı getirdim Ali amca
ben Selin sana geldik
seni anarak haykırmak için
yaşasın 1 Mayıs diye”
ve zor yürüyen Remzi döndü havaya
haykırdı
TEKERRÜR DEDİKLERİ BU MU? ? ?
1 Mayıs 2007’de…
Erdal İrfan – Kral Sergin 1 Mayıs 2007 de…
Erdal İrfanKayıt Tarihi : 2.5.2007 10:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiirin içinde hikayesi.
![Erdal İrfan](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/02/tekerrur-mu-etti.jpg)
zamanda kaybolan dilekler olarak kalıyor, yaşadık ve gördük. Yaşam uzun soluklu, daha üzerine basarak yürünecek birçok arnavut kaldırımları var önümüzde.
dilerim bir daha olmasın kimse fidanlara kıymasın ne adına olursa olsun onları bizler ne zorluklarla yetiştiriyoruz bir fidan 20 yılda yetişiyor elleri kırılsın kim kıyarsa kıysın elleri kırıslın sevgiler
yüreğinize sağlık-sevgiyle kalınnn
TÜM YORUMLAR (5)